PABLO NERUDA'NIN KAPISINDAN Yalnız bir taşsa-------- insan için bir kapı, bir kanın çemberi, ilk sözcüğün çemberi, soluk almak için, sürenin gözenekleri. Seninkidir: bütün hecelerin sileksi, yıldızların kızgın maşası. Girmek için taş---------havaya (daha geniş: Bütün kanatların birleşmesi) suya (parçalanmış halka: Kuarsın ve yüreğin çizikleri) gölgeye (düşlerin fosforuyla tıklım tıklım doldurduğun) Yatmak için taş kitap için taş----------- yaşamak için taş: Gözkapağı taçyaprak bilinmeyenle aralık. Yazılı taş sözlü taş--------- gören ve gözleyen, bir Arokan hareketin filizlenen sarı renginden beri, sesin füzeni: Külü yok belleğin. Senin taşınla dokunuluyor------------- zamanın yeryüzü tonozlarına, katman acılara, lav gözyaşlara. Yaşam: Hızla çoğalan alınmış parmak izleri. Ağacın kabul altı katmanı, yürek vuruşu açılıyor, fosil ateş soluk alıyor şiirde. İnsan ve dili jeolojiye meydan okuyan bir tek hat. İnanışlar köklerin kaynaştırdığı çoğalışlar---------- avı bol bir yaratılışın işaretleri. Doğumun sonunda toprak. Fazladan insan doldurup taşıran---------- burgularda mavinin insanı: Uzaya bir göz bir bacak katıyor, güneşe bir ada bir kıyı katıyor bize kadar. Umudu çapında adlandırılan ve ölçen Şili. Her sapana bir taş, her söze bir liman. Direniyor omca, olgunlaşıyor ayan beyanın salkımı. Şarkıyla yayılan bu yay----------- insandan insana, paylaşma ve değiş tokuş için. Yeniden fethedilen yükseltide eli açık bu ülke büyük: O eldir geleceğin bile ne olması gerektiğini okumaya geldiği okyanusu yerinde söken. Charles Dobznyski Charles Dobznyski