DÜĞÜN TÜRKÜSÜ Türküler söyleyerek, beyazlı güzelimle bir arpa tarlasında evlendim bugün. Parmağına dolanan ot yeşil bir yüzük, işte bu yüzükle aldım seni, ve dirilerle ölülerin sezgisiz dünyasına sevgimizi gönderdim. Artık biz, yalnızca yaralanabilir birer insan, birden çok, ikiden az, nerdeyse kendimiziz bir arpa tarlasında -- ve yalnızca sevdamız ödeyeceğimiz kira, zamanın kahyaları ölülerin değil de, dirilerin kapısını zaman zaman çalsa da. Kayalara çarpan güneş batarken Kadife çiçeklerinden yükünü boşaltıyor Bir göğün limanına, ve ben beyazlı sevgilimle bir arpa tarlasında yatıyorum sessizce -- başka kim konuşmak ister, diriler daha ne söyleyebilir ölülerin tümüne? Gelin öyleyse siz, ey düğün konuklarım: yeşil gölgesi ağaçların, altını arpaların, siz, tarladaki karatavuk papazlar, ve sen, sapında kelebek gibi çırpınan alaca menekşeyi savuran rüzgar; gelin ey diriler, ölüler gelin. Dinleyin çiçekler, kuşlar, rüzgar ve dünyalar, söyleyin herkese evlendiğimi bugün bir arpa tarlasında beyazlı bir gelinden daha da fazlasıyla, çünkü bugün çiçeği, kuşu, rüzgarı ve dünyayı, ve bütün dirileri, ve bütün ölüleri aldım şu insan yatağıma. Dannie ABSE