BERTOLT BRECHT'İN DÖNÜŞÜ Geliyorsun bana türküler söyleyerek ey yiğitliğin ozanı, ey Galile! aşıp da denizi zifir karanlıkta ulaşıyorsun beni barındıran topraklara uzakta yurdumdan, sürgünümde. Geliyorsun bana, ta Berlin'den o candan, arkadaş köşesinden evinin bir sabah orada, sunmuştun bana adalet dolu yüreğini, utangaç ve sevecen, ışığını aklının, berrak ve belirgin. Sokaklarda bağrı paramparça haykırıyordu kent, senin kentin, ve sen orada çelikten sözünü o yüce yapıyı yükseltmekteydin ki nasıl geniş bir alan oldu halkına. Canlıydın, ateş dolu ve şimdi de ölmüş olsan da dirisin her zamankinden görünüyorsun, dosdoğru, uyanık yüreğini yurdunun uyumayan şeyleri tetikte bekleyen yeni bir güneş doğurmak için dünyanın üstünde Böylece, geliyorsun, diri bir umutla ayakta tuttuğun hep, bu gecede de aşıp da denizi, her zamanki gibi uykusuz ve tüfekleriyle Carrar Ana'nın bişan alarak her zamanki gibi ansızın kan saçan o korkunç gölgelere, şafağın düşmanlarına, gün ışığının ağu katanlara tatlı ekmeğimize. Dönüşün, seçkin varlığın yanıbaşımda bir ışın gibi görünüşün birdenbire hep destek olsun bana yaşamımda ey yiğitliğin ozanı, ey Galile! Rafael Alberti