APROSLOGİUM
(ONTOLOJİK KANIT)
Efendimiz, senin daha büyük hiçbir şeyin düşünülemeyeceği
bir şey olduğuna inanıyoruz.
O halde "bir delinin içinden Tanrı yoktur
demesi" için gerekli olan benzer bir doğa
yoktur. Ama kuşkusuz bu deli, "daha büyük
hiçbir şeyin düşünülemeyeceği şekilde
birşey" dediğimi duyduğu zaman duyduğunu
anlamaktadır, -ve bunun varolduğunu anlamasa
bile anladığı şey zekasının içindedir.
Ressam yapıtını ele aldığı zaman yapıtı
kafasının içindedir ama hala gerçekleştirmediği
yapıtının varlığını kavrayamamıştır.
Ama resmini yaptıktan sonra, yapıtı zekasının
içindedir ve şimdi yarattığının
varoluşunu kavramaktadır. Deli de en azından
zekada daha büyük hiçbir şeyin
kavranamayacağı şekilde birşeyin olduğunu
kavramak zorundadır, çünkü duyduğu zaman
anlıyor ve anlaşılmış olan herşey zekanın
içindedir.Ama kuşkusuz daha büyük hiçbir
şeyin kavranamayacağı şekilde olan şey yalnızca
zekanın içinde varolamaz. Aslında, bu
yalnızca zihinde varolsaydı, onu aynı zamanda
gerçeğin içinde olarak da
kavrayabilecektik. O halde, daha büyük hiçbir
şeyin kavranamayacağı şekilde olan şey
sadece zihnin içindeyse, daha büyük hiçbirşeyin
kavranamayacağı şekilde olan şey daha
büyük bir şeyin kavranabileceği şekilde olan
birşeydir; bu da kuşkusuz olanaksızdır.
O halde hiçbir kuşkuya yer bırakmadan, hem
zekada ve hem de gerçekte daha büyük hiçbir
şeyin kavranamayacağı şekilde olan birşey
vardır.
(...)
Ve bu sensin, Efendimiz, Tanrımız; o halde o
kadar gerçekten varsın ki varolmadığın
şeklinde düşünülemezsin.
Aziz
Anselme
|