MATTA
İNCİLİ'nden
İSA
VE BEELZEBUB
Daha sonra İsa'ya, cine tutsak, kör ve dilsiz
biri getirildi.
İsa adamı iyileştirdi. Öyle ki, adamın dili
çözüldü, gözleri
görmeye başladı. Bütün kalabalık şaşırıp
kaldı. "Bu, Davut'un oğlu
olabilir mi?" diye soruyorlardı.
Ferisiler bunu duyunca, "Bu adam cinleri,
ancak cinlerin reisi
Beelzebub'un gücüyle kovuyor" dediler.
Onların ne düşündüğünü bilen İsa şöyle
dedi: "Kendi içinde
bölünmüş olan her ülke yıkıma uğrar.
Kendi içinde bölünmüş hiçbir
kent ya da ev ayakta kalamaz. Eğer şeytan şeytan'ı
kovarsa, kendi
içinde bölünmüş demektir. Bu durumda onun
egemenliği nasıl ayakta
kalabilir? Eğer ben cinleri Beelzebub'un gücüyle
kovuyorsam,
sizin adamlarınız cinleri kimin gücüyle
kovuyorlar? Sizi bu
durumda kendi adamlarınız yargılayacak. Ama
ben cinleri tanrı'nın
ruhu ile kovuyorsam, tanrı'nın egemenliği üzerinize
gelmiş demektir.
Bir kimse güçlü adamın evine girip onun malını
nasıl çalabilir?
Ancak önceden o güçlü adamı bağlarsa, onun
evini soyabilir.
Benden yana olmayan bana karşıdır. Benimle
birlikte toplamayan
dağıtıyor demektir. Bunun için size diyorum
ki, insanların işlediği
her günah, ettiği her küfür bağışlanacak;
ama Ruh'a karşı yapılan
küfür bağışlanmayacak. İnsanoğluna karşı
bir söz söyleyen,
bağışlanacak; ama Kutsal Ruh'a karşı bir söz
söyleyen, ne bu çağda,
ne de gelecek çağda bağışlanacaktır.
Ya ağacı iyi, meyvesini de iyi sayın; ya da ağacı
kötü, meyvesini de
kötü sayın. Çünkü her ağaç meyvesinden
tanınır. Sizi engerekler
soyu! Kötü olan sizler nasıl iyi sözler söyleyebilirsiniz?
Çünkü
ağız yürekten taşanı söyler. İyi insan, içindeki
iyilik haznesinden
iyilik, kötü insan ise içindeki kötülük
haznesinden kötülük çıkarır.
Siz şunu söyliyeyim, insanlar, söyleyecekleri
her boş söz için yargı
gününde hesap verecekler. Kendi sözlerinizle
aklanacak, yine kendi
sözlerinizle suçlu çıkarılacaksınız."
|