BULUTLARIN ÇABUKLUĞU Yatak, yanıbaşında pencere, vadi, gökyüzü, Şu bulutların muhteşem çabukluğu. Birden, pencerede yağmurun pençesi Sanki hiçlik dünyaya imzasını atıyordu. Dün düşümde Başka yılların tohumu, yanıyordu güçsüz alevlerle, Mozaik döşeme üstünde, en küçük bir ısıs yaymadan. Uzaklaştırıyordu onu çıplak ayaklarımız berrak bir su gibi. Ey sevdiğim, Nasıl da kısaydı bedenlerimiz arasındaki mesafe! Dönenip duran zaman kılıcının keskin yüzü Boşuna arardı orada galip geleceği yeri. Yves Bonnefoy