SİZ AŞK NEDİR BİLMEZSİNİZ (Charles Bukowski ile bir gece) Siz aşk nedir bilmezsiniz dedi Bukowski ben 51 yaşındayım bir bakın bana genç bir güzele aşığım kötü saplandım bu işe ama onun hali de kötü fakat olacaksa böyle olsun kanlarına siniyorum onların ve kurtulamıyorlar benden Her şeyi deniyorlar kaçmak için ama sonunda hep geri dönüyorlar Hepsi geri dönmüştür bana yalnız gömdüğüm bir tanesi dışında Ağlamıştım ardından ama kolay ağlardım o zamanlar çocuklar sert içkileri yaklaştırmayın yanıma acımasız oluyorum o zaman Burada oturup bütün gece bira içebilirim siz hippilerle birlikte Bu biradan on beş litre içerim ve bana mısın demez su gibi gelir bana Ama bir defa koklatın sert içkileri pencereden dışarı atmaya başlarım insanları Kim olursa olsun fırlatırım dışarı Bunu yaptım daha önce Ama siz aşk nedir bilmezsiniz Bilmezsiniz çünkü aşık olmamışsınızdır İşte iş bu kadar basit Genç bir fıstık buldum şimdi öyle güzel ki Bukowski diyor bana Bukowski diyor o minicik sesiyle bense Ne Var diyorum Ama aşk nedir bilmezsiniz siz Size ne olduğunu anlatıyorum ama dinlemiyorsunuz Aşk buraya kadar gelip kıçınızı dürtse bu odada içinizden birinin bile ruhu duymaz şiir okuma toplantılarının boktan olduğunu düşünürdüm Bana Ama sonra dedim ki kendime Bukowski aç kalmak daha boktan Sonuçta işte buradasın ve hiç bir şey olması gerektiği gibi değil O adam neydi adı Galway Kinnell bir dergide resmini gördüm yakışıklı bir suratı var ama öğretmen Tanrım düşünebiliyor musunuz Eyvah sizler de öğretmensiniz size de küfrediyor oluyorum o zaman Hayır o adamın adını hiç duymadım ne de ötekinin Hepsi birer asalak Bukowski diyor bana bu kız Niçin klasik müzik dinliyorsun bütün gün Sizi şaşırttım değil mi Benim gibi ayyaş birisinin klasik müzik dinleyeceğini düşünmezdiniz Brahms Rachmaninoff Barok Telemann Kahretsin burada yazamıyorum Çok fazla sessiz çok fazla ağaç var burada Şehirleri severim en uygun yerler benim için Her sabah koyarım klasik müziğimi ve oturup yazı makinasının başına bir püro içerim bakın işte böyle ve Bukowski derim sen şanslı bir adamsın Bukowski bu belaların hepsini atlattın ve sen şanslı bir adamsın ve mavi duman yayılır masanın üstüne ve pencereden dışarı Delongpre Caddesine bakarım ve puroyu şöyle içime çeker ve sonra şöyle küllüğün içine bırakırım ve derin bir nefes alır ve yazmaya başlarım Bukowski işte yaşam budur derim kendime yoksul olmak iyidir basur olmak iyidir aşık olmak iyidir Ama siz nasıl bir şey olduğunu bilmezsiniz Aşık olmak nasıl bir şeydir bilmezsiniz Sevgilim görseydiniz ne dediğimi anlardınız Buraya gelince baştan çıkacağımı düşündü Tam böyle olacağını bildi Böyle olacağını bana söylemişti Allah kahretsin ben 51 yaşındayım o ise 25'inde birbirimize aşığız ve o beni kıskanıyor Tanrım bu güzel bir şey buraya gelip baştan çıkarsam gözlerimi oyacağını söylemişti Alın işte aşk sizlere İçinizden hangisi bilir böyle bir şeyi Sizlere bir şey söyleyeyim Öyle adamlarla tanıştım ki hapishanede Üniversitelere ve şiir toplantılarına giden insanlardan çok daha fazla yol yordam bilen insanlardı Kan emiciler onlar bütün görmek istedikleri şairin çorapları kirli midir acaba ya da koltukaltları kokuyor mudur Üzülmesinler düş kırıklığına uğratmayacağım onları Ama sizden şunu hatırlamanızı istiyorum bu odada yalnız bir tane şair var bu gece belki de bu ülkede yalnız bir tane şair var bu gece o da benim İçinizden kim biliyor yaşamı İçinizden kim biliyor herhangi bir şey. Hangi biriniz hayatta işten kovuldu ya da sevgilisine dayak attı ya da sevgilisinden dayak yedi Beş defa kovuldum ben Sears ve Roebuk'tan Kovmuşlar tekrar kovmuşlardı beni 35 yaşındayken tezgahtarlık yapıyordum onlara sonra kurabiye çalarken yakalandım Ben nasıl olduğunu bilirim çünkü oralardan geliyorum 51 yaşındayım ve aşığım şu gencecik güzel şey diyor ki bana Bukowski ve ben Ne Var diyorum o ise Sen pisliğin tekisin diyor bana ve ben bebeğim beni anlıyorsun diyorum Bu dünyadaki tek güzel şey o kadın ya da erkek bu tür hareketine katlanacağım tek kimse Ama siz aşk nedir bilmezsiniz Hepsi geri döner aban sonunda her biri geri döner yalnız o sözünü ettiğim bir tanesi hani o toprağa vermiş olduğum dışında Yedi yıl birlikte yaşamıştık çok içerdik Bir avuç memur görüyorum ben bu odada şair falan yok aranızda Hiç şaşırmadım bu işe şiir yazmak için aşık olmanız gerekirdi ve siz aşık olmak nedir bilmiyorsunuz ki sizin derdiniz bu Şu ağır içkiden verin bana Tamam buz istemem güzel güzel işte çok güzel böyle Haydi bakalım gösteriye başlayalım Ne dediğimi hatırlamıyorum ama bir tek atacağım yalnızca Ne de güzel tadı var şu meredin Haydi uzatmadan bitirelim bu işi yalnız bundan sonra kimse durmasın yanımda Raymond Carver