PRAG'DA Yaşamlarımızla tıkabasa emzirilmiş, ama yarım kalmış ölüm, külrengi bir resmin gerçekliğiyle sarmıştı etrafımızı - biz de içmekteydik daha, birbirine çarpan iki kılıcı andıran ruhlarımızla, göktaşlarına dikilmiş ve geceyataklarında sözcüklerin kanıyla doğmuş; büyüyor, büyüyorduk birbirimizin içinde ve kalmamıştı bizi sürükleyene verecek ad (canlı gölgem miydi, deliliğin merdiveninden sana tırmanan), bir kule dikti yarım kalmış ölüm bir yerlere, bir Hradschin, simyacı kuşkularıyla örülü, kemikleşen İbranice, unufak spermler olmuş akmaktaydı, şimdi içinde iki düşe dönüşmüş olarak ve zamana karşı kulaç atıp yüzdüğümüz kum saatinden. Paul CELAN