YANIK İZİ Uymuyorduk artık, çünkü hüznün saatiydi yatağımız ve birer değnek gibi büküyorduk akreple yelkovanı, ve onlar hızla yaylanıp kırbaçlıyorlardı zamanı kan gelen kadar, ve sen, gittikçe bastıran günbatımıyla konuşuyordun, ve ben, on iki kez sen diye seslendim sözcüklerinle ördüğün geceye, ve gece açılıp, öylece kaldı, ve ben, bir gözü onun kucağına bırakırken, ötekini senin saçlarına taktım, ve ikisinin arasından açık damarı uzattım fitil yerine - ve genç bir şimşek, yüzerek yaklaştı. Paul Celan17:35 1/15/99