GUILLAUME APOLLINAIRE'İN ANISINA Ekmek kabarıyor Fransa Paris Bütün bir kuşak Bütün şairlere sesleniyorum Dostlar Apollinaire ölmedi Cenaze arabası boştu Apollinaire sihirbazın tekidir Pencerelerdeki ipek bayrakların arasından gülen oydu Sizlere çiçek atarak eğleniyordu Sizse cenaze arabasının ardında ilerliyordunuz Sonra da üç renkli bir kokart satın aldı Aynı akşam bulvarda gösteri yaparken gördüm onu Bir Amerikan cemsesine binmiş açmış uçak gibi kocaman enternasyonal bir bayrağı sallıyordu YAŞASIN FRANSA Zaman geçiyor Yıllar bulutlar gibi geçip gidiyor Askerler evlerine döndüler Yuvalarına Ülkelerine Ve işte yeni bir kuşak uyanıyor MAMELLES'in* düşü gerçekleşiyor! Küçük Fransız'lar, yarısı İngiliz, yarısı zenci, yarı Rus, biraz Belçikalı, İtalyan, Anemit, Çek Bir Kanada aksanlı, öbürü hindu gözlü Dişler, yüz, kemik, eklem, yuvarlıklar, yürüyüş, gülüş, Hespsinde bir yabancı havası var oysaki bizim insanlarımız bunlar Ortalarında Apollinaire, hani şu tanrısı Nil heykeli gibi uzanmış, her yandan ona koşan çocuklarla birlikte Ayaklarına, kollarına, sakallarına Babalarına benziyorlar ama farklılar onlardan Hepsi de Apollinaire'nin dilini konuşuyorlar Blaise Cendrars