HASTANE BEKLEME ODASI Almak için ilaç, öneri ücretsiz, Bekliyoruz sıramızı, fareler kadar sessiz: İki anne ve onların küçük, küçücük kızları İkisinin de bukleleri açık sarı Ve ben, son gelen. O çıplak odaya girerken, Ne işiten oldu, ne fark eden; her biri anne Biri en şık giysileri içinde, Dantelli, kadifeden bluzu, Boyalı dudakları, pudralı yüzü; Öbürü eski püskü içinde, Soluk, beyaz, berbat bir çehre Birbirlerine sert, kötü gözlerle bakıyorlardı. Oturdukları yerde her ikisinin çocukları, Alınca bu görüntüden örneği Surat astılar birbirlerine öylesine kötü niyetli. Kadının biri, tek bir kelime Boyalı dudaklardan işitilmese de, Dedi: "Niye geldim ki buraya, Bu pasaklıyla bir arada oturmaya?" Bakışıyla yanıtladı öbürü, üstü başı pejmürde: "Madem giyinip kuşanabiliyorsun gururla böyle, Almak için ilaç, öneri ücretsiz, İki dirhem bir çekirdek buraya niye geldiniz?" Benimse ilaç değil ihtiyacım Besleyici gıda ki canlansın kanım; O gün bir atı bile mideye indirebilirdim. Binicisini de pist boyunca kovalayabilirdim, Oturup şaşkınlıkla, utançla bakmayıp da neylersin, Bağırana değin o çağıran ses "Sonraki gelsin!" William Henry Davies