DÜNÜN YEDİ GÜNÜ VI Geriye, karmakarışık Düşünürsem eğer, çevrende bir yalıyardır bu, ıssız yollar, görünmeyen bir güneş deniz üstünde, bu gül kamıilar arasında sert bir rüzgar gibi, beyaza dönüşen hava, toprak kırmızısı bir yalıyardı bu onu yaratan el ile birlikte bir kare tuval üzerinde be üç renk. Mekanları yoktur ölülerin, yoktur kendilerine ait gölgeleri, ama sürer varlıkları başkalarının, orada olanların, gözlerinde, bilirler bunu ölürler, anımsarlar ve bu onlara özgü bir yaşam biçimidir ikinci bir kez, yara almadan hiçbir şeyden şimdi ve bu daha çok acı verir kalanlara, daha fazla mutsuzluk kovulması gereken, var olmak için biraz. Gelecek belki de o ve ben tanımayacağım artık, bir akşam, gencecik şimdi ve esmer, duymadan adımlarını ve aniden bizi saran aynı istekle dokunacağım bu dudağa yalan söylemesi olanaksız ne de beklendiğini söyleyen başka yerlerde ve bu akşam geçiyordu aceleyle. Kardeşler, insan adamlar, bir başkası böyle sesleniyordu size ve siz onu aşkından çok uzakta ölmeye terk ettiniz, kardeşler sizi çağırmak gerekli mi artık acilen, kemikler acı içindeyken, kardeşler yok musunuz orada, gidenlere bu tek bakış için, orada olanlar, bulunmayanlar artık orada ve siz önde, yaşayan kardeşler, sevdiğimiz hala. Bir kadın gülümsedi uykusunda ve dışarıda ilk kuş bu gündoğumudur dedi ve bu kadın kımıldadı biraz, göğüsleri vardı okşanması gereken, sanıyorum yaşamk için daha fazla, biraz daha ve ben oradaydım, onun yanında, taş gibi ve bu gülen kadın, uzakta var olan. Kapı, sonuncusu, en karanlık olanı açıldı, bil bunu, gece ve gündüz, kapatmadı kimse onu, ayrıca, aceleye gerek yok, eşiği atlayacaksın zamanı geldiğinde, birileri nöbette orada, işleri ruhların ağırlıkları, gövdeler sadece, onlar acı çekmiyorlar artık anımsamıyorlar hiç gelmiyorlar geri. Ama, bunun gibi kolay bir akşamda değil miydi yeryüzünün sizi uyutmak için çok tatlı biçimleri olduğu, hemen her yerde, yukarıda gökyüzünde melekler, neredeyse duyulmayan şarkılar var budur belki de son ve çok kolay, yeter kapatmak gözleri. Claude Esteban