SES Gözümde tüten kadın, nasıl da çağırıyor, çağırıyorsun beni, Ben artık o eski ben değilim, diyerek, Benim için her şey olan o insanın değiştiğini, Hani ilk kez gibi, gündüzlerimiz aydınlıkken. Sen olabilir misin bu duyduğum? Göreyim seni, gel Ben şehre yaklaşırken durduğun gibi Beni beklerken: evet, seni o zamanlar bildiğim yüzünle, Üstündeki o uçuk mavi giysiye dek aynı! Yoksa yalnız o meltem mi aldırışsızca esen Islak çimenler üzerinden bana doğru Sense büsbütün eriyip gitmişsin soluk boşlukta Bir daha duyulmayacak gibi yakından ve uzaktan? Ve ben böyle yürüyorum işte sendeleyerek Yapraklar dört yanımda dökülürken, Rüzgar kuzeyde esiyor yaprakları delerek O kadın seslenirken. Thomas Hardy