RUBAİLER ** Mey kasemi kırdın yere vurdum tanrım Zevkimden edip sanki ne buldun tanrım Gül rengi şarabım yere döktün tekmil Zannım bu ki sen de sarhoş oldun tanrım ** Gecmiş günü beyhude yere yad etme Bir an gelmemiş an için feryad etme Geçmiş gelecek masal bunlar hep Eğlenmene bak ömrünü berbad etme ** Gene gün gelse şu dünyada bir abad olsam Gene aşık gene sermest ü ser-azad olsam Razıyım görmediğim cevri görüp canımdan Gene kahrıyla perişan gene berbad olsam ** Al badeyi çok diyar-ı Mahmud budur Ahenge karış sada-yı Davud budur Geçmiş gelecek deyip vakit kaybetme Neş'eyle geçir ömrünü berbad etme ** Ne yazık, pişmiş ekmek çiğlerin elinde; Ne yazık, çeşmeler cimrilerin elinde. O canım Türk güzeli kömür gözleiyle. Çaylakların, uğruların, eğrilerin elinde. ** Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok. Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok. Sabahlar, akşamlar, sevinçler, tasalar yok. Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok. ** Canımın içi, hoş gelip safalar getirdin, Geldin ya ikircikliyim, bilmem ki sen misin? Bir gönülcük değil, çok otur allahın seversen, Çok otur, bileyim geldin mi, gerçek mi sen misin? ** Ovada her kızıl lalenin teni Bir padişahın kanıyla beslendi. Yerden biten şu mor menekşe yok mu Bir güzelin yanağındaki bendi. ** Sevgili, seninle bir pergel gibiyiz: İki başımız var, bir tek bedenimiz. Ne kadar dönersem döneyim çevrende: Er geç başbaşa verecek değil miyiz! ** Benim halimden haber sorarsan Bir çift sözüm var sana, yürekten: Sevginle gireceğim toprağa Sevginle çıkacağım topraktan. ** Geldimse bu dünyaya ne bulmuş dünya? Gitsem de eğer kıymeti eksilmez ya ! Bir kimse çıkıp da anlatıp söylemedi Gelmekte ve gitmekteki hikmet ne ola? ** Neyi tutsam para etmez ; ayılmaz değilim ki! Yaşamın en sonu hiçtir ; yıkılmaz değilim ki! Bin pırıltıyla tutuşsam da, yansam da sönüş var ; Say, kadehtim Cem elinde ;kırılmaz değilim ki! ** Dal goncayı bir sabah açılmış buldu , Gül melteme bir masal deyip savruldu Dünyada vefasızlığa bak; on günde Bir gül yetişip, açıp, solup kayboldu. ** Sen acırken bana, hiç bir günahımdan korkmam Benle oldukça; yokuş, engebe, yoldan korkmam Beni ak yüzle diriltirsin a Tanrım, bilirim; Defterim dolsa da suçlarla, siyahtan korkmam. ** Tenden çıkagörsün hele bir kez canımız , Tuğlayla kapar üstümüzü, dostlarımız . Bir başkasının kabrini örtsün diyerek Bir günde bizim, tuğla olur toprağımız . ** Yoğurulurken çamurum, sence de belliydi özüm, Ne günah işleyeceksem, biliyordun onu tüm. Yargın olmazsa eğer, işleyemez kimse suç ; Neden öyleyse kıyamette yakarsın a gözüm Ömer Hayyam