HEPİMİZİN
ÖYKÜSÜ AYNI'dan
Sahne ortasında, büyük bir
yatak boyutlarında hafif eğimli
bir yükselti durmakta. Yükseltide bir kız
boylu boyunca
uzanmıştı: Sahneyi loş bir ışık aydınlatır.
KIZ: Hayır, hayır, lütfen... lütfen... dur...
böyle olmaz,
soluk aldırmıyorsun. Bekle... tabi ki sevişmekten
hoşlanıyorum, ama biraz daha... şey olsa, yani
nasıl desem?
Heryerimi eziyorsun! Çek yukarı kendini... kes
artık!
Yüzümü gözümü yıkadın yani... yeter! Hayır,
bırak kulağımı!
Tabii, hoşlanırım ama, o dilinle bir mikseri
andırıyorsun.
Ya, kaç tane elin var senin? Bırak ta biraz
rahat bir nefes
alayım. Ay aman, ne kadar ağırsın... Ne yedin
bugün?!..
Yukarı gel, dedim!
(Ağır vücutlu bir
erkeğin altından yavaşça kurtularak
seyirciye doğru kibarca oturur.) Ohh, nihayet! .Su
gibi
oldum! Sence böyle mi sevişilir? Evet, sevişmekten
hoşlanıyorum, elbette hoşlanıyorum, ama biraz
da duygu
olsun istiyorum... Duygusallığın bununla ne
ilgisi mi var?
Al işte, böyle yataktan fırlayıp bana pembe
dizi müptelası,
salak romantik diyeceğini biliyordum!.. Elbette
sevişmeyi
istiyorum, ama ben, nasıl anlatayım sana, Ben,
aklına
estiğin gibi itip kakacağın, para atınca
ışıkları yanıp
sönen, taka, taka, taka, diye çalışmaya başlayan
kumar
makinası değilim ki... ona aklına estiği gibi
çakarsın...
Ben kumar makinası değilim! Bana öyle vurursan
ibrem aşağı
düşer! Jipon yukarıya, don aşağıya,
bacaklar gergin ve ayrık.
Katolik, Konformist, Masonik, Kapitalist,
Emperyalist,
gerici bir eğitimin baskısıyla utanç ve
onurun yarattığı
sıkıntı içinde aptal bir kompleksle biz kadınların
hemen
rahat bir pozisyona geçmemesi mümkün mü?
Bilgiçim öyle mi?
Bilgiç kadın can sıkıcı olur! Erotik çığlıklar
atan bir
salakcık tercih edilir tabii... (Küçük sesle erotik
kahkahalar atar) Çekil git... bırak beni...
(Sinirle bir
şarkı mırıldanır, sonra küçük bir çığlık
atar) Ne
dokunuyorsun bana? İstemediğimi biliyorsun... (Çabucak
yumuşayarak) Hayır, onurum kırılmadı...
Pekâlâ, haydi
sevişelim bakalım. (Seyirciye
profil durur, ses tonu
değişirken sevişme pozisyonu aldığı sezilir)
İstediğinde
böyle tatlı olabiliyorsun... böylesine insancıl!..
Tam bir
arkadaş, bir partner gibi... (Durgunlaşır, düşünceli gibi
konuşur) Normalde sözünü bile
edemediğim şeyleri seninleyken
konuşabiliyorum... akıllıca şeyleri bile...
Sen kendimi zeki
hissetmemi sağlıyorsun işte! Seninle başarılı
olabiliyorum...
hem sonra sadece sevişmek için benimle
olmuyorsun... daha
sonra da kalıyorsun benimle. Ben konuşuyorum,
sen beni
dinliyorsun... (Giderek
durgunlaşır) Sen konuşuyorsun, ben
dinliyorum... (İyice
gevşer) ve ben... (Orgazm olmak üzeredir...
bunu sadece ses tonundan anlarız) ben... ben... (Ses tonu
tamamen değişir. Gerçekçi ve çok korkmuş
bir halde) Gebe
kalıyorum!! (yalvarırcasına) dur... dur... (Kesin, net bir
tavırla) dur!! Seni otomatik olarak
mı, kurdular? (Adam
sonunda durur) Sana çok önemli bir şey söyleyeceğim...
hapları
almadım... yoo, artık hap almıyorum... zarar
veriyor, ne zaman
kullansam, göğüslerim Vatikan'ın kubbelerine
benziyor. Peki,
devam edelim... ama lütfen dikkatli ol... bir
zamanlar ne olmuştu
unutma... nasıl kötü olmuştum! (Ses tonu değişir) Evet, biliyorum,
sende kötüydün ama izninle ben senden daha kötüydüm!
Peki, devam
edelim ama dikkat et... (Sevişmeyi
sürdürürler. Kız birkaç saniye
kıpırdamadan sessizce durur, sonra gözlerini açarak
sinirle bir
ayağını yere çaıpar, hayali partnerine bakar
ve endişeyle
mırıldanır) Dikkat et!! (Bezgin) Hayır, başaramıyorum!
Başaramıyorum! Bu gebelik meselesi damarlarımdaki
kanımı dondurdu!!
Diafram mı? Evet; kullanıyorum, ama bugün sen
şey dememişmiydin...
hem sonra karnımda o lastikle olmak hoşuma
gitmiyor... olumsuz
etkileniyorum... sanki içimde jiklet varmış
gibi oluyorum. (Adamın
kadından uzaklaştığını anlarız. Kadın üzgün
bir şekilde seyirciye
doğru dönerek oturur.) Şiirselliğini mi
yitirdin? Şeyy, üzgünüm!
Yine de en azından gülünç bir durum: Ben
hamile kalmak istemiyorum,
onun da anında şiirselliği gidiyor! (Yavaş yavaş siniri artar)
Partner olacaksın bir de! Sen neyin partnerisin
biliyor musun? Sen
çükünün partnerisin, o yes! Onunla düşünüyorsun,
senin partnerin
o! Asıl Katolik, Emperyalist, Plutokratik,
Masonik baskı altında
kalan o. Dikkatli bakarsan tepesinde kardinalin
takkesini görürsün...
general rütbesi ve faşistlerin kravat bağıyla
birlikte... evet
faşist!! (Öfkeli) Maganda! (Ağlamaya başlar) Bana bunu
söylemeyecektin...(Ağlar) Bana rahmimle düşündüğümü
nasıl söylersin?..
Tabii ağlarım, gücendirdin beni!.. (Adam kendisini kuvvetle itmiş
gibi uzanır) Nasıl olur ama, ben ağlıyorum,
sen tahrik oluyorsun! Ama,
ama... evet, evet tamam, sevişelim. (Aşk dolu) bende, bende seni
seviyorum... suç senin değil... suç toplumun...
egoizmin... (Yavaş
yavaş gevşer) Emperyalizmin... globalleşen
yeni dünya düzeninin...
nükleer enerjinin. Dur! Bu nükleer enerji sözü
niye seni bu kadar
tahrik ediyor? (Ses
tonu değişir) Dur... dur!! (Kendini cansız gibi
bırakır, ses tonu da renksizdir) Durmadın! (Umutsuz) Gebeyiim!!!
Dario Fo / Franca Rame
|