ŞAH ASIR 3: Unutuş dersi. "Sahiller uyuduğunda, deniz düştür, kitap unutuş." Reb Ebad. "Çılgın, kaybettin bakışını. Bir anda unutuverdin." Reb Némes. "Anasını ve babasını unuttu; köyünü ve memleketini unuttu. O zaman işte, bu tuhaf şey hasıl oldu: ana ve baba bir büyük açık kapıya dönüştü; köy ve memleket ise sonsuz çıkış." Reb Sadié. Ve Reb Abbadié dedi: "Size gözleri inkar eden insanın benzersiz hikayesini anlatacağım. Tanrı'nın sesi bazen görünmez bir gözdür. Gözün içinde bir göz. Kör onu dost gözkapaklarının içinde, kendi düz evreninde dinler. Herbirimiz onu, görmenin değişik evrelerinde duyarız; çünkü düşünce hep bakışlardan sonra gelir, uzun zaman dünyanın bir kısmının bizden gizlenmiş olduğuna bizi inandırmış olan. Görmek, sevmek benzer bir açlıktır. Her sınır yolun iç gecesi için bir fitildir. Işıltılarla beslenen ölgün ışık. Unutuş dersi denizin yıkık hafızasındadır. Tanrı unutuşun kurbanıdır. Tüm okyanus Kelamın içindedir; bitkin yüzücünün sözüne karışan tuz." - Anlat bize, Reb Abbadié, gözleri inkar eden insanın benzersiz hikayesini. - Size, ağzın içindeki dil gibi, içteki Dışarı'dan sözedeceğim. "Konuşuyorum ve evren, dikilmiş antenleriyle söze doğru geliyor kabuğundan çıkmış bir salyangoz gibi." (Yukel'in günlüğü.) Edmond Jabés