1 : ŞAFAK YA DA İLK SORU ("Şafak öykünün önünde gidiyor ve bu, bir çocukluğun uyanışı." Reb Eliezer. "Eğer yanıt doyurucu değilse, Rabbi, nasıl bileceğiz senin efendi, benimse mürid olduğumu? -Soruların sırasından." Reb Attal yazıyordu: "Her yıldız bir sorudur. Bizim hesaplarımıza gelmez sayıları, hep bilmezden geleceğiz insanın sınırlarını. Duyulmayı dilemek, hepsini yerinden söküyor gibi yapmaktır.") Şafak, Yukel, çiylerle kaplı, dünyanın bütün sorularının açmak üzere olduğu tomurcuktur.Evrenin önceden varoluşu. Yakında, üzerinde gölgelerin kıpırdamadığı bir gül görürüz yalnızca, bürüneceği renkler öğleye kadar teklik ve duraklamanın renkleri olacaktır. Sonu geldiğinde, sayılar içinde ölmek için çoğalacaktır. Eğer, içimizde, hülyanın izleri görünmez ise, bu onları gün ya da bir lamba ışığında arama niyetimiz olduğunu gösterir. Geceleyin, içine süzüldüğümüz o kara yokluk içinde fosforlu oluşları onlara ihanet eder. Senin belirlenmiş arzun. Bütün yoksunluklarımdan daha ağırım. Kaygı karanlığa yolluyor bizi ve aşk, orada güneşi tahta çıkartıyor. Seviyorum ve işte sabah oluyor. Dişlerim takırdıyor, ama ellerimin sana değdiği yerde sıcak olduğunu görmek düşüncesi beni mutlu kılıyor. Dünya bizim gibi saf. Dün ve yarın bir aynı basit cümle. Edmond Jabes