YILLAR SONRA AŞK ŞARKILARI Saklamıştı şarkı notalarını, öyle az yer tutuyorlardı ki, Üstelik hoşuna gidiyordu kapakları: Biri güneşten iyice sararıp solmuş, Birinin üzerinde yuvarlak izler kalmış bir sürahiden, Biri de yapıştırılmış, hamaratlığı tuttuğu bir gün, Sonra da kızının eliyle boyanmış -- Böylece kalmışlar bir köşede, taa ki bir gün, Dul kaldığında, gözüne iliştiler başka bir şey ararken, O da durup meşkederek hatırladı yeniden O uysal ezgilerin birer birer yayılan, Araları çizgili sözcüklerle nasıl içine işlediğini, Ve genç olmanın o yanılmaz duygusu Baharla uyanan bir ağaç gibi dal dal açtı, İçinde o gizli tazeliğin türküsü, Ve o birikip duran zamanın kesinliği Onları ilk çaldığı günlerdeki gibi. Ama ondan da öte, Aşk, o sözü sık sık edilen göz kamaştırıcı ışık, Gün gibi doğdu, göstermek için O aydınlık başının tepede ışıdığını, Hala çözümler, mutluluklar vaat edip Saati gelince de batmaya kararlı gibi. Bu yüzden, Güç geldi ona notaları katlayıp yerli yerine koymak, Ağlamak, bu sözlerin eskiden hiç tutulmadığını, Bugün de tutulmayacağını gizlice düşünmeden. Philip Larkin