MIRIAM'A SON SÖZLER Seninki huysuz bir acı, Oysa benim de yüzüm kara; Sevgin köklüydü, eksiksizdi senin, Benimki güneşe doğru büyüyen Tutkusuydu çiçeğin. Beni araştırıp tanıyacak güçteydin, Tomurcuklarımı bir bir açacak; Çektin uykulardan aldın ruhumu, Acıyı duyar ettin -- O zaman tökezledim? Koyun koyuna sevemedim seni, Sevmeyi istediysem de. Öpüştük, belki de öpüşmemeliydik. Boyun eğdin, kendimizi son bir denedik, Beceremedik. Sen yalnız dayandın, böylece Çökerttin usta direncimi. Okşamamla titremedi hiç tenin; Bu yüzden gereken son ince acıyı da Sana çektiremedim. Güzelsin, alımlısın Ama donuk ve tutuksun etinde; İçine işleyebilseydim eğer O dikenli acının olaca şiddetiyle, Işıyan bir ağ çıkardı belki Renkli bir pencere gibi; tenini Yakıp geçti en güzel ateş, Kurtardı çürümekteb, arıtıp Kutsadı onu yeni bir duyarlıkla. Ama kim alır şimdi seni yeniden? Kim yakıp kurtarabilir seni Etinin ölümünden, çürümesinden? Artık söndüğüne göre benim de içimin ateşi, Hangi erkek eğilir sürüp çıkarmak için Etinde haykıran çarmıhı şimdi? Sessiz, nerdeyse güzel bir şey yüzü, Baktıkça utanıyorum, Seni bütün yalımların içinden Kurtarıp çıkarak kadar Amansız olmalıydım. D.H.Lawrence