Dr.Faustus'un
Acıklı Öyküsü
SAHNE I
(Faustus, calisma odasinda.)
FAUSTUS
Ne ogreneceksen artik karar ver, Faustus;
ogrenecegin seyin de derinliklerini arastirmaya
basla: Sana doktor sanini verdikleri icin
gorunuste tanribilimle ugras ama her bilginin ta
sonuna kadar git; butun yasamini da Aristo'nun
yapitlari icinde gecir. Canim analitik (3), beni
sen buyuledin! Bene disserere est finis logices.
(4) Iyi tartismak... mantigin butun amaci bu mu?
Bu bilgi daha da buyuk bir sey yaratamiyor mu?
Oyleyse, birak... Artik okuma.. Sen bu amaca
coktan ulastin: Faustus'un zekasina daha engin
bir alan gerek: On kai me on (5) ugurlar olsun
sana! Sen gel Galenus (6): madem ki ubi desinit
philosophus, ubi incipit medicus (7), hekim ol,
Faustus, altin yig... Iyilesmez hastaliklari
iyilestirip sonsuz une kavusursun. Summum bonum
medicinae sanitas (8), hekimligin amaci
bedenimizin sagligidir. Ama Faustus, sen bu amaca
ulasmadin mi? Her gunku sozlerin bile Hipokrates'in
(9) buyruklari sirasina gecmedi mi? Ogutlerin,
koca kentleri vebadan kurtaran, binlerce umutsuz
hastaligi iyi eden ogutlerin, birer anit gibi
duvarlara asili degil mi? Oysa sen hala Faustus'sun,
bir insansin hala. Insanlari sonsuza kadar
yasatip, oluleri yeniden yasama
kavusturabilseydin, iste o zaman bu ugrasin bir
degeri olurdu. Hekimlik, sana da ugurlar olsun!
Nerede Justinianus ? (10) Si una eademque
reslegatur duobus, alter rem, alter valorem rei (11)...
Iste bayagi miras islerinde guzel bir hukuk
konusu! Exhaereditare filium nom potest pater,
nisi (12)... Iste Justinianus'un temel
ilkelerinin, yeryuzundeki butun hukukun konusu;
bunu ogrenmek, amaci az bir para kazanmak olan,
kiralanmis usaklara yakisir. Benim icin cok
kolece, cok maddi
Yine de en iyisi galiba tanribilim: Jeronimus'un
(13) kutsal kitabini al, Faustus, iyice bak.
Stipendium peccati mors est (14), evet...
stipendium... gunahin bedeli olum... agir bu. Si
pecasse negamus, fallimur, et nulla est in nobis
veritas (15); hic gunahimiz yok dersek, kendimizi
aldatiriz, icimizde dogruluk yok demektir. Peki
ama, nasilsa gunah isleyecegiz, demek olecegiz,
hem de sonsuza kadar olecegiz. Ne garip ogreti,
bu? ah, che sera sera (16)...ne olacaksa olur.
Tanribilim, sana da ugurlar olsun!
Su buyuculerin dogaustu yapitlari, su buyu
kitaplari, ne guzel seyler... Cizgiler, daireler,
muhurler, harfler, isaretler... (17) Iste,
Faustus bunlari ogrenmeye can atiyor. Ah, bu
bilimde yorulmadan calisani ne genis bir evren
bekler: zevk, un, erk, hem de tam erk, hep
onundur. Degismeyen kutuplar arasinda devinen her
sey buyrugumda olur; imparatorlar, krallar
yalnizca ulkelerinde soz gecirebilir; ruzgarlari
estirebilir mi? bulutlari yarabilir mi? Fakat bu
bilimde usta olan, insan zekasinin uzanabilecegi
yerlere kadar egemen olur. Iyi bir buyucu guclu
bir tanridir. Haydi Faustus, ugras, didin ki sen
de bir tanri olasin.
(Wagner girer.)
Wagner, Alman Valdes'le Cornelius'a (18) cok
sevdigim o arkadaslarima selamlarimi gotur, soyle,
hemen gelip beni gorsunler.
WAGNER
Basustune, efendim.
FAUSTUS
Ne kadar calisirsam calisayim, onlarla konusup
onlara danismam, tek basima calismamdan daha
yararli olur.
(Bir melekle bir seytan girer.)
MELEK
Ah Faustus, birak su yok olasi kitabi, gozlerini
cevir ondan... ruhunu yanlisa saptirir, Tanrinin
ofkesini basina ceker... Kutsal kitaplari oku. Bu
seninki Tanri'ya karsi gelmektir.
SEYTAN
Yuru, Faustus, yuru... Bu unlu bilgide ilerle;
butun doganin zenginligi bunun icindedir: Zeus
goklerde neyse, sen de yerde butun her seye
egemen ol..
(Melekle seytan cikarlar.)
FAUSTUS
Ah, beni de surukleyen dusunceler, iste hep
bunlar! Cinlere, ne istersem getirteyim mi? Butun
karisik isleri benim icin cozsunler mi? Istedigim
herhangi delice bir isi yaptirayim mi? Onlari
Hindistan'a ucuracagim, altin getirsinler;
okyanusu tarayip, parlak inciler bulsunlar; yeni
dunyanin butun koselerinde hos meyvalar,
hukumdarlarin agzina layik yiyecekler arasinlar;
baska illerin dusunurlerini bana anlatsinlar;
butun yabanci krallarin gizlerini soylesinler; bu
cinlere ben, butun Almanya'nin cevresini pirinc
duvarlarla ordurecek, guzel Wittenberg'i Ren'in
akar sulariyla cevirtecegim; ogrenciler suslu
suslu giysiler giysinler diye butun okullari
ipekle dolduracagim; getirdikleri parayla asker
toplayip Parma Prensi'ni (19) topraklarimizdan
kovacagim ve butun illerimize tek kral olarak ben
egemen olacagim. Bana kole olacak o cinlere ben,
Anvers koprusune surulen ates gemisinden (20)
daha garip yeni araclar buldurtup, savasa karsi
koyacagim.
(Valdes'le Cornelius girerler.)
Buyurun Valdes, Cornelius, bilgece sozlerinizden
yararlandirin beni. Valdes, sevgili Valdes,
Cornelius, bilin ki soyledikleriniz sonunda beni
sardi; artik kendimi gizli bilimlere, buyuye
veriyorum. Yalnizca sozleriniz degil, duslemim de,
artik baska hicbir seyle ugrasmayacak zihnim de
beni bu yola goturdu; buyuculukte usta olmaktan
baska hicbir dusuncem yok artik. Felsefe, igrenc,
anlasilmasi guc; hukuk, hekimlik, siradan
insanlar icin; tanribilim ucunun en asagisi:
tatsiz, acimasiz, hicbir ozelligi olmayan, nefret
edilecek sey. Ah beni buyuculuk tutsak aldi,
kavradi, buyuculuk.. Iyi dostlarim, giristigim bu
iste bana yardim edin; kisa onermelerle Alman
papazlarinin hepsini susturan, Wittenberg'in
ovundugu seckin gencleri, cehenneme inen sevgili
Musaeus'un (21) basina ususen seytanlar gibi
davalarima kosturan ben, cagirdigi duslemlerle
butun Avrupa'nin kutladigi Agrippa (22) kadar
usta olacagim.
VALDES
Faustus, bu kitaplar, senin zekan, bizim de
deneyimimiz, butun uluslarin buyuk begenisini,
saygisini uzerimize cekecek. Ispanyol
efendilerini sayan Amerika yerlileri gibi butun
ogelerin ruhlari bize, ucumuze hizmet edecek;
istedigimiz zaman aslan olup bizi koruyacak; elde
mizrak Alman binicileri veya Laponya devleri
olarak yanimizda gidecekler; bazen kadin, bazen
kiz giyimine girecekler; gok gibi parlak zarif
alinlari ask ecesinin ak memelerinden daha guzel
olacak; Venedik'ten servet dolu koca gemiler,
Amerika'dan her yil yasli Philip'in kasalarini
dolduran altin postu (23) getirecekler...
Yalnizca, bilgin Faustus, kararindan donmemen
gerek.
FAUSTUS
Sen nasil yasamaya kararliysan, Valdes, ben de
buna oyle kararliyim; onun icin "kararindan
donmemen gerek" deme.
CORNELIUS
Buyunun mucizelerine bir dalarsan, Faustus, baska
kitaplara bir daha bakmazsin. Yildiz bilgisini
iyice kavramis, dil ogrenmis, madenlerden anlayan
kiside buyuculuk icin gereken her sey var
demektir. Onun icin hic kusku duyma Faustus, unlu
olacaksin; bu ustaligin icin sana akin akin
insanlar gelecek; Delphoi'daki tanri sozcusune
bile bu kadar giden olmamistir. Cinler bana,
denizleri kurutabiliriz, batmis yabanci gemilerin
servetlerini, babalarinizin, topragin o kat kat
derinliklerine sakladiklari zenginlikleri cikarip
getirebiliriz, diyorlar... Soyle, Faustus, soyle,
daha neyimiz eksik?
FAUSTUS
Hicbir seyimiz, Cornelius, hicbir seyimiz. Ah
butun bunlar ruhuma ne kadar sevinc veriyor!
Haydi, birkac buyu ogretin de, sik bir koruya
gideyim, buyu yapayim, mutluluga hemen kavusayim.
VALDES
Oyleyse hemen issiz bir koruya git, Bacon'un (24),
Albanus'un (25) yapitlarini, Ibranilerin
mezmurlarini, Incil'i yanina al (26)... daha ne
gerekiyorsa, buradan gitmeden soyleriz.
CORNELIUS
Valdes, once buyulu sozleri ogret; sonra Faustus
buyu yontemlerini ogrenir, bilgisini kendi
kendine dener.
VALDES
Faustus, once sana ana ilkeleri ogretecegim;
sonra sen buyuk bir olasilikla benden daha bilgin
olacaksin...
FAUSTUS
Oyleyse gelin, birlikte yemek yiyelim; yemekten
sonra tum bunlarin ozunu inceleriz. Ne
yapabilirim, yatmadan once denemek istiyorum. Bu
gece buyu yapacagim... olumum demek bile olsa,
buyu yapacagim, buyu...
(Cikarlar.)
SAHNE II
Faustus'un evinin onu.
(Iki universiteli girer.)
1. UNIVERSITELI
Ne oldu acaba Faustus'a? "Iste boylece
kanitliyorum" diye siniflarimizi cinlatir
dururdu.
2. UNIVERSITELI
Simdi ogreniriz, iste usagi geliyor.
(Wagner girer.)
1. UNIVERSITELI
Hey, bana bak; efendin nerede?
WAGNER
Gokteki Tanri bilir.
2. UNIVERSITELI
Ne, sen bilmiyor musun?
WAGNER
Bilmez olur muyum? Tanri bilir demekten ben
bilmiyorum anlasilmaz ki!
1. UNIVERSITELI
Haydi oradan, eglenmeyi birak; efendin nerede,
sen bize onu soyle.
WAGNER
Cikarsamaniz hic de mantiga uygun degil; sizin
gibi doktor olacaklarin dayanacagi usavurmalardan
da cok uzak... Yanlisinizi kabul edin ve dikkat
edin
.
2. UNIVERSITELI
Peki ama, Faustus nerede biliyorum, demedin mi?
WAGNER
Taniginiz var mi?
1. UNIVERSITELI
Var ya... ben duydum.
WAGNER
Insanin hirsiz olup olmadigi suc ortagindan
sorulmaz ki!
2. UNIVERSITELI
Demek soylemeyeceksin!
WAGNER
Soyleyecegim, soyleyecegim... ama bilisiz
olmasaydiniz, boyle bir soru sormazdiniz. Faustus
corpus naturale oldugundan mobile (11) degil
midir? Oyleyse bana nasil boyle bir sey
sorabiliyorsunuz? Ama bereket versin,
sogukkanliyim; cabuk ofkelenmem; hovardaliga (aska
demek istiyorum) egilimim var; yoksa sizi, yemek
odasina kirk ayaktan fazla yaklastirmazdim; hele
mahkeme toplansin, sizin de yenip yutulacaginiza
eminim ya... Ikinizi de boylece mat ettikten
sonra, soyle dikkatli, olculu bir ogretmen edasi
takinarak size sunu derim: Gercekten, benim
sevgili kardeslerim, efendim icerde Valdes ve
Cornelius'la yemek yiyor. Elimde tuttugum su
sarabin dili olsaydi, siz ulu kisilere yeterli
bilgiyi verirdi, saniyorum. Haydi benim sevgili
kardeslerim. Tanri sizi mutlu etsin, kurtarsin,
korusun, benim sevgili kardeslerim, benim sevgili
kardeslerim.
1. UNIVERSITELI
Eyvah! Faustus, Valdes'le Cornelius'un butun
ilimizde yuzlerini kara eden o yok olasi bilime
kendini vermis olmasin!
2. UNIVERSITELI
Yabancim olsaydi, kendisini tanimasaydim da ona
gene de acirdim. Haydi gel, gidelim, rektore
haber verelim; belki ogut verir, Faustus'u
kurtarir.
1. UNIVERSITELI
Korkarim onu hicbir sey kurtaramayacak.
2. UNIVERSITELI
Gel, gel, bir deneyelim.
(Cikarlar.)
SAHNE III
Bir koru.
(Faustus buyu yapmaya gelir.)
FAUSTUS
Orion'un (28) yas yuzunu gormeye can atan
topragin karanlik golgeleri, guney ulkesinden
goklere yayiliyor, kara soluklariyla gokyuzu
boguluyor; haydi Faustus, artik buyulerine basla;
bak bakalim, seytanlar buyruklarini dinleyecekler
mi? Onlara o kadar yalvardin, o kadar sacilar
sactin! Bu dairenin icinde Yahova'nin sagdan
soldan harfleri degistirilerek yazilmis adi var,
kutsal azizlerin kisaltilmis adlari, gogun butun
belirtilerinin bicimleri; yildizlarin yerlerini
gosteren cizelge, gezegenlerin butun isaretleri;
cinleri gorunmeye zorunlu kilan her sey var...
Onun icin korkma, Faustus, diren, buyunun
basarabilecegi en buyuk seyleri dene. - Sint mihi
Acherontis propitii! Valeat numen triplex Jehovae!
Ignei, aerii, aquatani spiritus, salvete!
Orientis princeps Belzebub, inferni arrentis
monarcha, et Demogorgen, propitiamus vos, ut
appareat et surgat Mephistophilis, quod iumeraris:
per Jehovam, Gehennam, et consecratam aquam quam
nunc spargo, signumque eruis quod nunc facio, et
per vota nostra, ipse nunc surgat nobis dictatus
Mephistophilis! (29)
(Mephistophilis girer.)
Buyuruyorum sana, git giyimini degistir; bu
cirkin kilikla bana hizmet edemezsin. Haydi cekil;
yasli bir Fransisken papazi ol da oyle gel...
Seytana en yakisani iste o kutlu giysidir. (Mephistophilis
cikar.) Goruyorum, buyulerimde buyuk bir guc var.
Bu bilimde usta olmayi da kim istemez? Su
Mephistophilis ne uysal, ne soz dinler, ne
alcakgonulu! Buyunun, buyulerinin gucudur iste bu:
Faustus, artik buyuculerin piri oldun; o koca
Mephistophilis'e buyuruyorsun: Quin regis
Mephistophilis fratris imagine. (30)
(Mephistophilis Fransisken papazi giyiminde girer.)
MEPHISTOPHILIS
Soyle Faustus, ne istiyorsan yapayim.
FAUSTUS
Ben yasadikca bana hizmet edecek, Faustus ne
isterse yapacaksin; ayi yorungesinden cek, dusur,
butun dunyayi denizlere bog dese bile.
MEPHISTOPHILIS
Ben yuce Lucifer'in (31) buyrugu altindayim;
onayi olmazsa senin istedigini yapamam; biz onun
buyruklari disina cikamayiz.
FAUSTUS
Bana gorunmeni o buyurmadi mi?
MEPHISTOPHILIS
Yoo, buraya kendi istegimle geldim.
FAUSTUS
Seni boyle kaldiran, buralara getiren benim
buyulerim degil mi, soyle?
MEPHISTOPHILIS
Oyle ama, dolayli olarak. Biri Tanri'nin adina
aci cektirir, kurtaricisi Isa'yi, Kutsal Kitabi
yadsimaya kalkarsa biz onun ulu ruhunu elde
ederiz umuduyla ucar geliriz. Su da var: O, bizi
cagirmak ugruna cehennem yolunu tutmus olmalidir;
yoksa yerimizden kimildayamayiz bile; bu yollarin
da en kisasi Ucluyu (22) yadsimak, buyuk bir
baglilikla cehennem hukumdarina tapmaktir.
FAUSTUS
Faustus bunlari coktan yapti!.. Kendisini tumuyle
adadigi Belzebub'dan baska bir bas olmadigini da
coktan kabul etti. O "cehennemlik" sozu
Faustus'u korkutmuyor; onun icin cennet, cehennem
hep bir; varsin ruhu o eski dusunurlere kavussun!
Ama haydi, insanlarin ruhu uzerine su bos
konusmayi birakalim da, sen bana, senin efendin
Lucifer kimdir, onu soyle.
MEPHISTOPHILIS
Butun cinlerin yoneticisi, basi.
FAUSTUS
Lucifer bir zamanlar melek degil miydi?
MEPHISTOPHILIS
Evet, Faustus, hem de Tanri'nin en cok sevdigi
melek.
FAUSTUS
Peki, nasil olmus da simdi seytanlarin hukumdari
olmus!
MEPHISTOPHILIS
Hep artip giden kendini begenmisligi,
saygisizligi nedeniyle Tanri onu goklerden kovdu,
atti.
FAUSTUS
Ya siz? Lucifer'le yasayan sizler kimsiniz?
MEPHISTOPHILIS
Lucifer'le birlikte dusen, Lucifer'le birlikte
Tanrimiza ayak direyen, Lucifer'le birlikte
sonsuz ilence gomulen karayazili ruhlar.
FAUSTUS
Ilence gomulen mi? Nerede?
MEPHISTOPHILIS
Cehennemde.
FAUSTUS
Peki, nasil oluyor da simdi cehennemde degilsin?
MEPHISTOPHILIS
Cehennemdeyim, Faustus, cehennemde... Burasi da
benim icin cehennem... Ben, Tanri'nin yuzunu
gormus, cennetin o hic tukenmeyecek sevincini
tatmis olan ben, sonsuz mutluluktan yoksun
olmakla bin cehennem acisi cekmiyor muyum
sanirsin? Ah! Faustus, titreyen yuregime korku
veren su bos sorularini birak.
FAUSTUS
Ne! Cennetin mutlulugundan yoksun kaldim diye
koca Mephistophilis boyle aci mi duyuyor? Oyleyse,
erkekce gozupeklik nedir, Faustus'tan ogren;
artik hic elde edemeyecegin mutluluk icin alcalma,
git, ulu Lucifer'e bildir: Faustus olcusuz
dusunceleriyle Tanri'ya karsi gelip kendini
sonsuz olume mahkum etti; ruhunu Lucifer'e
sunuyor. Karsilik olarak yirmi dort yil
bagislamasini, tam bir doyum icinde yasatmasini
istiyor; seni de hep hizmetimde bulundurarak; ne
istersem verecek, ne sorarsam soyleyeceksin;
dusmanlarimi oldurecek, dostlarima yardim
edeceksin; isteklerime hep boyun egeceksin...
Haydi, git guclu Lucifer'e; gece yarisi calisma
odamda beni bulur, efendin ne diyor soylersin.
MEPHISTOPHILIS
Basustune, Faustus.
(Cikar.)
FAUSTUS
Gokteki yildizlar sayisinca ruhum olsaydi, yine
hepsini su Mephistophilis'e verirdim: O beni
dunyaya egemen kilacak. Esen yeller icinden
kopruler kurup okyanuslari ordularla asacagim;
Afrika kiyilarini ceviren tepeleri birlestirecek,
Afrika'yi Ispanya'ya, her iki ulkeyi de tacima
baglayacagim; imparator da, Almanya'da her
hukumdar da ancak benim iznim olursa
yasayabilecek... Artik her istedigimi elde
edebildigime gore, gideyim, Mephistophilis
gelinceye kadar su bilimin incelikleri uzerinde
dusuneyim.
SAHNE IV
Bir sokak.
(Wagner'le bir soytari girer.)
WAGNER
Hey, cocuk! gel bakalim buraya.
SOYTARI
Ne! Cocuk mu? Vay anasini, cocuk diyor be! Sen
benim gibi boyle keci sakalli cok bebek gordun
galiba... cocukmus!
WAGNER
Soyle, adam, paran var mi?
SOYTARI
Var ya, ustume basima baksana: pare pare!
WAGNER
Zavalli kole! bak yoksulluk ciplakligiyla nasil
egleniyor! Capkin circiplak, bir isi de yok.. o
kadar ac ki, eminim, kanli bir koyun budu icin
bile ruhunu seytana verir.
SOYTARI
Nasil! ruhumu seytana satmak mi? Hem de kani
ustunde bir but icin, ha! Haydi oradan, dostum:
Meryem hakki icin, bu kadar buyuk fiyata soyle
kizarmis, terbiyeli bir but isterim.
WAGNER
Peki, bana hizmet eder misin? Seni Quin mihi
discipulus (33) diye tanitirim.
SOYTARI
Nasil, yani?
WAGNER
Sana cubuklu cubuklu ipekler giydiririm; bit
otunu da unutmam.
SOYTARI
Sen bit pazarindan misin be? Zaten boylelerin
babasindan ne kalirsa bit pazarina gittigini
bilirdim.
WAGNER
Sersem, bit otu diyorum.
SOYTARI
Ha, ha... bit otu!.. Ama, senin adamin olursam
bitten bogulurum.
WAGNER
Benimle gel, gelme, nasil olsa bogulacaksin...
Haydi, adam, birak su alayi; yedi yil icin benim
hizmetime gir, yoksa ustundeki bitleri seytan
yapar, seni parca parca ettiririm.
SOYTARI
Bak dinle, bos yere yorulma... yeme icme icin
para vermisler gibi onlar zaten etlerimi didik
didik ediyorlar.
WAGNER
Peki, beni dinle, adam; al su Fransiz parasini...
SOYTARI
Fransiz paparasini mi, o da ne?
WAGNER
Ne mi? Fransiz altini.
SOYTARI
Fransiz altini ha!.. Poh!.. ne edeyim ben onu?..
Sen bana Ingiliz metelikleri ver, daha iyi.
WAGNER
Artik bir saatin kaldi, sonra seytan nerede
isterse, ne zaman isterse gelip seni alacak.
SOYTARI
Yoo, yoo, al Fransiz paparalarini, al...
WAGNER
Almayacagim, istemiyorum...
SOYTARI
Al, diyorum.
WAGNER
(Seyircilere.) Siz tanik olun, parayi ona verdim.
SOYTARI
(Seyircilere.) Tanik olun, geri veriyorum.
WAGNER
Simdi iki seytan cagiracagim, seni alip
gotursunler. Baliol, Belcher!
SOYTARI
Senin su Banyo ile Balyoz'un buraya bir gelsinler,
bak ne pataklarim; seytan olduklarindan beri
boyle dayak yememislerdir. Hele birini de
oldurdum mu, o zaman kim bilir ne derler: "Bakin,
bakin, su boru pantolonlu, uzun boylu delikanliyi
goruyor musunuz? Hah, iste seytani olduren o!"
ve sonra butun mahalle bana "seytan olduren"
der durur.
(Iki seytan girer. Soytari bagirarak asagi,
yukari kosar.)
WAGNER
Baliol, Belcher! Haydi, cekilin.
(Seytanlar cikar.)
SOYTARI
Ne, gittiler mi? Kahrolsunlar! Igrenc, uzun
tirnaklari vardi. Biri erkek, biri disiydi. Bak,
sana soyleyeyim, bunu nasil ayirt edebilirsin:
erkeklerde boynuz vardir; disilerin, catal
ayaklari...
WAGNER
Haydi bakalim, arkamdan gel.
SOYTARI
Ama bak dinle, sana hizmet edersem, Banyo ile
Balyoz'u nasil cagirabilirim, ogretir misin?
WAGNER
Sana, kendini her bicime sokmayi ogretecegim:
kopek, kedi, sican, fare... ne istersen olursun.
SOYTARI
Suna bak... bir Hiristiyan, nasil kopek, kedi,
sican veya fare olurmus! Hayir efendim, hayir...
beni bir sey yapacaksan, soyle ufacik tefecik,
guzel, oynak bir pire yap: suraya ,buraya, her
yere gidebileyim...
WAGNER
Peki oyleyse, gel buraya kerata!
SOYTARI
Ama soylediklerimi isittin, degil mi?
WAGNER
Ne, daha mi soyleniyorsun? Baliol, Belcher!
SOYTARI
Aman sus... yalvaririm sana, Banyoyu manyoyu
uyutuver.
WAGNER
Maskara herif, bundan boyle bana Wagner hoca de;
ve sol gozunu sag topuguma dik, quasi vestigias
nostras insistere (34) olsun.
(Cikar.)
SOYTARI
Aman Tanrim, yine o kotu Felemenkcesine basladi.
Gidelim bari arkasindan da hizmet edelim... ne
yaparsin?
(Cikar.)
SAHNE V
Faustus'un calisma odasi.
(Faustus yalniz.)
FAUSTUS
Demek cehennemlik olmak alnimizin yazisiymis,
Faustus; kurtulus yolu da yok... oyleyse Tanri'yi,
cenneti dusunmek neye yarar? Birak boyle hos
hulyalari, umudu... Tanri'dan umudunu kes...
Belzebub'a inan... Geri donmek yok, Faustus,
kararinda diren... Nicin durakliyorsun? ah,
kulaklarima bir ses: birak su buyuyu, Tanri'ya
don! diyor. Evet, Faustus Tanri'ya donecek. Tanri'ya
mi? Tanri seni sevmiyor ki... Senin tanrin kendi
ozundur, Faustus, Belzebub'a buyuk askla baglanan
varligin... Ah! ben ona adak yerleri kuracagim,tapinaklar
dikecegim; yeni dogmus yavrularin ilik kanlarini
sunacagim.
(Bir melekle bir seytan girer.)
MELEK
Sevgili Faustus, su igrenc bilimi birak...
FAUSTUS
Pismanlik, dua, tovbe... ne bos sozcukler!
MELEK
Bunlar sana cennet kapisini acacak sozcukler..
SEYTAN
Kuruntu, delilik vergisi... Umutlarini onlara
baglayanlari deli eden seyler...
MELEK
Sevgili Faustus, cenneti, cennetlik seyleri dusun...
SEYTAN
Hayir Faustus, un ve zenginlikten baska bir sey
dusunme..
(Cikarlar.)
FAUSTUS
Evet, zenginlik!.. Elbette... Emden (35)
derebeyligi benim olacak. Mephistophilis yanimda
olduktan sonra hangi tanri bana dokunabilir?
Hicbir seyden korkma, Faustus, hicbir seyden
kusku duyma. Gel, Mephistophilis, Lucifer'den
sevincli haberler getir... Daha gece yarisi
olmadi mi? Gel, Mephistophilis, gel... Veni, veni
Mephistophile! (36)
(Mephistophilis girer.)
Soyle bana, efendin Lucifer ne diyor?
MEPHISTOPHILIS
Faustus'a butun omrunce hizmet edecegim, ama bu
hizmetimi ruhuyla satin almasi gerek.
FAUSTUS
Seni elde etmek icin Faustus bunu coktan goze
aldi.
MEPHISTOPHILIS
Ama Faustus, ruhunu resmen vereceksin, kendi
kaninla bir senet yazacaksin! Lucifer boyle bir
guvence istiyor; kabul etmezsen, hemen cehenneme
donerim.
FAUSTUS
Dur, Mephistophilis! soyle bana; ruhumun Lucifer'e
ne yarari olacak?
MEPHISTOPHILIS
Ulkesini genisletecek.
FAUSTUS
Bunun icin mi, bizi boyle aldatmaya calisiyor?
MEPHISTOPHILIS
Solamen miseris socios habuisse doloris. (37)
FAUSTUS
Baskalarina aci cektiren sizler de aci cekiyor
musunuz?
MEPHISTOPHILIS
Insan ruhlarinin cektigi kadar engin acilar!..
Haydi soyle Faustus, ruhunu veriyor musun? Senin
kolen olurum, sana hizmet ederim, dusunebilecegin
seylerden daha cogunu veririm.
FAUSTUS
Evet, Mephistophilis, ruhumu veriyorum.
MEPHISTOPHILIS
Oyleyse Faustus, kolunu bicakla ve ruhunu Lucifer'e
bagla da, bir gun "bu ruh benimdir"
diye isteyebilsin. Faustus sen de Lucifer kadar
ulu olacaksin.
FAUSTUS
Bak Mephistophilis, sana olan sevgimden kolumu
yariyorum: kendi kanimla, ruhumu Lucifer'e,
sonsuz geceye egemen olan Lucifer'e bagliyorum.
Kolumdan damla damla akan su kana bak; onu
isteklerime uygun kil, Mephistophilis!..
MEPHISTOPHILIS
Ama Faustus, bir senet yazman gerek.
FAUSTUS
Yazacagim... (Yazar.) A! Kanim donuyor, artik
yazamayacagim...
MEPHISTOPHILIS
Ates getireyim, simdi yine akar...
(Cikar.)
FAUSTUS
Bu kanimin donmasi neye belirti acaba? Senedi
yazmami istemiyor mu ki? Nicin akmiyor?..
Surdurmeyeyim diye mi? Faustus sana ruhunu
veriyor: iste burada dondu! Nicin vermeyeceksin,
Faustus? Ruhun senin degil mi? Oyleyse gene yaz:
Faustus sana ruhunu veriyor.
(Mephistophilis bir mangal atesle gelir.)
MEPHISTOPHILIS
Ates getirdim, gel, Faustus, kolunu uzerine tut.
FAUSTUS
Iste gene akmaya basladi. Simdi hemen bitiririm.
MEPHISTOPHILIS
Ah, Faustus'un ruhunu elde etmek icin neler
yapmam!
FAUSTUS
Cosummatum est. (38) Senet bitti; Faustus da
ruhunu Lucifer'e armagan etti. A! Kolumdaki bu
yazi da ne? Homo, fuge: (39) Nereye kacacagim?
Tanri'ya mi? Beni cehenneme atar... Yok, yok,
duyularim aldaniyor... Yazi filan yok... Yoo!
acikca goruyorum, iste, surada yazili: homo, fuge...
Ama Faustus kacmayacak.
MEPHISTOPHILIS
Bari bir seyler getireyim de gonlu eglensin!
(Mephistophilis cikar, biraz sonra seytanlarla
gelir; Faustus'a taclar, suslu giysiler verirler,
dans edip giderler.)
FAUSTUS
Mephistophilis, bu da ne?
MEPHISTOPHILIS
Hic... gonlunu eglendireyim, buyuculuk neler
yapabilir, gostereyim, demistim.
FAUSTUS
Ben de istedigim zaman ruhlari, cinleri
cagirabilir miyim?
MEPHITOPHILIS
Elbette Faustus... daha buyuk seyler de
yapabilirsin.
FAUSTUS
Oyleyse bu, bin ruh vermeye deger. Iste
Mephistophilis al su kagidi, bedenimi, ruhumu
bagislayan senedi... ama, anlastigimiz her seyi
yapman kosuluyla...
MEPHISTOPHILIS
Faustus, cehennem ve Lucifer uzerine ant icerim
ki, anlasacagimiz her seyi yapacagim.
FAUSTUS
Oyleyse kosullari okuyayim dinle: 1. Faustus'un
gerek bicimi gerek ozu ruh olabilecek. 2.
Mephistophilis hizmetcisi olacak, buyrugunda
bulunacak. 3. Faustus ne isterse, Mephistophilis
yapacak, getirecek. 4. Mephistophilis, Faustus'un
odasinda veya evinde goze gorunmeyecek. 5. John
Faustus ne zaman, hangi bicimde, hangi giyimde
isterse Mephistophilis Faustus'un onune oyle
cikacak.
- Bu kosullar altinda, ben, Wittenbergli Doktor
John Faustus, bu senetle, bedenimi ve ruhumu dogu
hukumdari Lucifer'e ve vekili Mephistophilis'e
veriyorum. Ve, 24 yil gectikten sonra, yukaridaki
sartlar bozulmamissa, onlara, Faustus'un bedenini,
ruhunu, etini, kanini, mallarini gelip almak ve
ulkeleri nerede olursa oraya goturmek yetkisini
veriyorum.
Imza: John Faustus.
MEPHISTOPHILIS
Soyle Faustus, bunu kendi senedin olarak
veriyorsun, degil mi?
FAUSTUS
Evet, al... Seytan sana onun hayrini gostersin!
MEPHISTOPHILIS
Haydi Faustus, simdi istedigini sor.
FAUSTUS
Once sana cehennem hakkinda birkac sey soracagim.
Su insanlarin cehennem dedikleri yer nerede?
MEPHISTOPHILIS
Goklerin altinda.
FAUSTUS
Peki ama, altinda neresinde?
MEPHISTOPHILIS
Sonsuza kadar aci cektigimiz, sonsuza kadar
kaldigimiz yerde... ogelerin ta derinliklerinde...
Cehennemin siniri yoktur, Faustus; yalnizca bir
yerde de degildir. Biz neredeysek cehennem
oradadir, cehennem neredeyse biz de hep orada
olmaliyiz. Sunu da soyleyeyim; butun dunya eriyip
bitince, her yaratik arafta temize cikinca,
cennet olmayan her yer cehennem olacak.
FAUSTUS
Haydi oradan... Cehennem bence bir masaldir...
MEPHISTOPHILIS
Sen yine oyle san... kendin deneyip dusunceni
degistirinceye kadar oyle san.
FAUSTUS
Ne! Faustus cehennemlik mi olacak saniyorsun?
MEPHISTOPHILIS
Elbette. Iste senet; ruhunu Lucifer'e verdin.
FAUSTUS
Bedenimi de verdim... Ne cikar? Sen Faustus'u bu
yasam tukenince insanin aci duyacagini dusunecek
kadar budala mi saniyorsun? Sus.. bu
soylediklerin bos seyler... kocakari masali.
MEPHISTOPHILIS
Ama Faustus bana bak: Bu soylediklerinin tersini
gostermiyor muyum? Ben cehennemlik oldum. Faustus,
simdi de cehennemdeyim.
FAUSTUS
Cehennemde mi? Cehennem buysa, ben boyle
cehennemlik olmaya coktan raziyim! Boyle
yuruyerek, tartisarak... Haydi, bunlari bir yana
birakalim; evlenmek istiyorum, Mephistophilis;
bana bir kari bul, Almanya'nin en guzel kizi
olsun. Kanim, atesli; beni yakiyor; kadinsiz
yapamam.
MEPHISTOPHILIS
Evlenmek icin kari mi? Dilerim senden, Faustus,
su kari lafini etme.
FAUSTUS
Hayir, sevgili Mephistophilis, bir tane bul getir...
kesinlikle istiyorum.
MEPHISTOPHILIS
Peki oyleyse, bir kari getireyim. Ben gelinceye
kadar burada otur. Seytan hakki icin sana bir
kari bulacagim.
(Cikar.)
(Mephistophilis kadin kiligina girmis bir
seytanla kestane fisekleri patlatarak gelir.)
MEPHISTOPHILIS
Soyle bakalim, Faustuscugum karini begendin mi?
FAUSTUS
Yok olsun!
MEPHISTOPHILIS
Hah soyle. Evlenme cocukca bir torenden baska bir
sey degildir, Faustus; beni seversen bir daha
boyle seyler aklina getirme. Gozlerin hangi
kadindan hoslanirsa o senin olacaktir: ister
Penelope (40) kadar namuslu, Saba melikesi kadar
akilli; ister cehenneme dusmeden onceki parlak
Lucifer kadar guzel olsun! (Bir kitap verir.) Al
su kitabi, iyice incele: su dizeleri yinele,
altin elde edersin; su daireyi topraga ciz,
kasirgalar, firtinalar cikar, gokler gurler,
simsekler cakar; sunu buyuk bir inancla kendi
kendine uc kez soyle, karsina her istedigini
yapmaya hazir suruyle zirhli adam cikar.
FAUSTUS
Tesekkur ederim Mephistophilis... ama, istedigim
zaman ruhlari cagirabilmek icin gereken buyuleri
gosteren bir kitap istiyorum.
MEPHISTOPHILIS
Bu kitapta hepsi var.
(Yerini gosterir.)
FAUSTUS
Peki. Goklerin gezegenlerini, butun ozelliklerini
gosteren bir kitap istiyorum; boylece
devinimlerini, etkilerini ogrenirim.
MEPHISTOPHILIS
Iste onlar da burada.
(Yerini gosterir.)
FAUSTUS
Son olarak sunu da isteyeyim: toprak uzerinde
yetisen butun bitkileri, otlari, agaclari
gosteren bir kitap istiyorum.
MEPHISTOPHILIS
Iste onlar da burada.
FAUSTUS
Yoo, aldaniyorsun, Mephistophilis.
MEPHISTOPHILIS
Inan bana, onlar burada.
(Yerini gosterir.)
SAHNE VI
Faustus'un evi.
FAUSTUS
Goklere bakip da pismanlik duyuyorum ve sana
ileniyorum, alcak Mephistophilis; beni o
zevklerden yoksun biraktin...
MEPHISTOPHILIS
Ne, Faustus! cennet o kadar eksiksiz guzellikte
bir sey mi ki? Bak sana soyleyeyim; o, senin de,
dunyada yasayan herhangi birinin de yarisi kadar
guzel degildir.
FAUSTUS
Bunu nasil kanitlarsin?
MEPHISTOPHILIS
Insan icin yapilmis degil midir? Demek insan daha
guzeldir.
FAUSTUS
Cennet insan icin yaratilmissa benim icin de
yaratilmis demektir... Buyuculukten vazgececegim,
pismanlik duydugumu soyleyecegim.
(Bir melekle bir seytan girer.)
MELEK
Tovbe et Faustus, Tanri sana acir.
SEYTAN
Sen artik cehennemlik bir ruhsun, Tanri sana
acimaz.
FAUSTUS
Cehennemlik bir ruhsun diye, kulaklarimda kim
vizildiyor? Seytan olsam bile Tanri bana acir...
evet... pismanlik duyarsam Tanri bana acir ve
bagislar.
SEYTAN
Evet, ama Faustus hicbir zaman pismanlik
duyamayacak.
(Melekle seytan cikarlar.)
FAUSTUS
Yuregim o kadar katilasti ki pismanlik
duyamiyorum. Kurtulus, inanc, cennet sozunu eder
etmez kulaklarimda korkunc yankilar gurluyor,
"Faustus, sen cehennemlik oldun" diyor.
Onumde, kendimi oldureyim diye, kiliclar,
bicaklar, zehirler, tabancalar, kementler,
zehirli celikler duruyor... Kendimi coktan
oldururdum ama, tatli zevkler derin umutsuzlugumu
yendi. Kor Homeros'u ayagima kadar getirtip
Iskender'in asklarini, Ognone'nin (41) olumunu
okutmadim mi? Uyumlu arpinin gonul acan
turkuleriyle o Thebai surlarini kuran (42) buraya
kadar gelip Mephistophilis'le birlikte bana guzel
seyler calmadi mi? Nicin oleyim? Nicin alcakca
umutsuzluga duseyim? Kararimi verdim artik:
Faustus hicbir zaman pisman olmayacak... Gel,
Mephistophilis, gel, o guzel yildizbilim uzerine
konusalim, dusunelim. Soyle bana, ayin uzerinde
kac gok var? Gokteki cisimlerin hepsi evrenin
ortasinda bulunan dunyamiz gibi mi?
MEPHISTOPHILIS
Elementler nasilsa kureler de oyledir;
cevirdikleri daireler birbirinin icindedir; hepsi
de bir yorunge cevresinde doner; yorungenin ucuna
da evrenin kutbu denir. Saturn, Mars, Jupiter...
bunlar bos adlar degildir, Faustus, gezegenlerdir...
FAUSTUS
Soyle bana, hepsinin bir devinimi mi var? Hem
situ, hem tempore? (43)
MEPHISTOPHILIS
Hepsi birden, dunyanin kutuplari cevresinde,
dogudan batiya yirmi dort saatte devinir, ama
yildizlarin kutuplari cevresindeki devinimleri
baska baskadir.
FAUSTUS
Haydi oradan... boyle basit seylere Wagner'in
bile akli erer. Mephistophilis'in butun bilgisi
bu mu? Gezegenlerin cift devinimini kim bilmez ki?
Birinci devinimleri bir gunde biter;
ikincisiniyse, Saturn otuz yilda, Jupiter on iki,
Gunes, Venus, Merkur bir yilda, Ay da yirmi sekiz
gunde bitirir... Bunlari universiteye yeni
gelenlere sorarlar. Soyle bana, her kurenin
kendine oz bir gucu, bir ozelligi var mi?
MEPHISTOPHILIS
Var.
FAUSTUS
Ne kadar gok ya da kure var.
MEPHISTOPHILIS
Dokuz: yedi gezegen, gok ve gogun dokuzuncu kati.
FAUSTUS
Peki, beni su konuda da aydinlat: nicin kavusma,
uzaklasma, tutulma hep ayni zamanda olmuyor da,
bazi yillar daha sik, bazi yillar daha az
siklikta oluyor?
MEPHISTOPHILIS
Per inaequalem motum respectu totius. (44)
FAUSTUS
Peki, anladim. Simdi soyle, dunyayi kim yaratti?
MEPHISTOPHILIS
Soylemem.
FAUSTUS
Sevgili Mephistophilis, soyle.
MEPHISTOPHILIS
Soylemem; kizdirma beni.
FAUSTUS
Alcak, bana her seyi soyleyecegine soz vermedin
mi?
MEPHISTOPHILIS
Evet, ulkemize karsi olmayan her seyi... ama bu
sordugum oyle degil ki! Sen cehennemlik oldun,
Faustus, cehennemi dusun.
FAUSTUS
Hayir, Faustus, dunyayi yaratan Tanri'yi dusun.
MEPHISTOPHILIS
Sen benim soyledigimi aklinda tut.
FAUSTUS
Haydi defol, kotu ruh, o igrenc cehennemine defol...
Faustus'un ne yapacagini bilmeyen ruhuna sen
ilenc getirdin. Gec, cok gec degil mi acaba?
(Melekle seytan girerler.)
SEYTAN
Cok gec.
MELEK
Faustus pismanlik duyarsa, hic de degil.
SEYTAN
Pismanlik duyarsan seytanlar seni parcalar.
MELEK
Pisman oldugunu, bagislanmak istedigini soyle,
kilina bile dokunamazlar.
(Cikarlar.)
FAUSTUS
Ah, Isa! Kurtaricim Isa, Faustus'un ne yapacagini
bilmeyen ruhunu kurtarmaya calis.
(Lucifer, Belzebub, Mephistophilis girerler.)
LUCIFER
Isa ruhunu kurtaramaz; cunku o, dogrudur. Senin
ruhunla ilgili benden baska kimse yoktur.
FAUSTUS
A! sen kimsin? Boyle korkunc gorunen sen?
LUCIFER
Ben Luciferim; (Belzebub'u gostererek) bu da
cehennemin oteki hukumdari.
FAUSTUS
Eyvah, Faustus! Iste ruhunu alip goturmeye
geldiler.
LUCIFER
Sunu soylemeye geldik: sen bize kotuluk ediyorsun:
soz verdiginin tersine Isa'nin sozunu ediyorsun.
Tanri'yi dusunmeyeceksin, seytani ve onun anasini
dusuneceksin.
FAUSTUS
Bir daha yapmayacagim, bu kez bagisla. Faustus
bir daha goklere bakmayacak, ant iciyor. Tanri
adini agzina almayacak; ne de ona yalvaracak;
kutsal kitaplarini yakacak; rahiplerini oldurecek;
kiliselerini cagiracagi cinlere yiktiracak.
LUCIFER
Oyle yap, bak o zaman seni nasil mutlu ederiz.
Faustus, cehennemden seni biraz eglendirmek icin
geldik; otur. Simdi tam kendi bicimleriyle yedi
buyuk gunahi goreceksin.
FAUSTUS
Yaratildigi o ilk gun, cenneti gormek Adem'e ne
kadar buyuk bir zevk vermisse, bu gorunum de bana
oyle zevk verecek.
LUCIFER
Cennet, yaratma... gibi sozleri birak... yalnizca
su gosteriye bak... seytandan baska hicbir seyin
sozunu etme. Haydi gelin!
(Yedi buyuk gunah girer.)
Faustus onlara adlarini, huylarini, ne
olduklarini sor.
FAUSTUS
Sen, birinci gunah, nesin?
GURUR
Ben Gururum. Anam, babam var diyecek kadar
alcalmam. Ben Ovidius'un piresi gibiyim, her
koseye sokulabilirim; bazen peruka olur, bir genc
kizin alninin ustunde otururum! Bazen tuy yelpaze
olur, o genc kizin dudaklarini operim. Daha neler
yapmam, neler... Puf!.. Yok olasi: bu pis koku da
ne?.. Yere guzel kokular surulmez, Arras halilari
dosenmezse bir sozcuk bile soylemem.
FAUSTUS
Ikinci gunah, sen nesin.
ACGOZLULUK
Ben Acgozlulugum. Beni yasli bir cimri dunyaya
getirdi, eski bir deri torba icinde. Her
istedigimi yapabilseydim, butun bu evin, icindeki
herkesin hemen altin olmasini isterdim. Hepinizi
o benim guzel kasama kilitlerdim. Oh, benim canim
altinim!
FAUSTUS
Ucuncu, sen nesin?
OFKE
Ben Ofkeyim. Anam babam yok. Dunyaya gelmem yarim
saat olmamisti ki bir aslanin agzindan firladim;
o gunden beri de, elimde su iki kilic butun
dunyayi dolasip duruyorum; dovusecek adam
bulamadim mi, kendimi yaraliyorum. Ben cehennemde
dogdum; dikkat edin, icinizden birini baba
edinmeyeyim.
FAUSTUS
Sen nesin, dorduncu?
KISKANCLIK
Ben Kiskancligim. Bir ocak supurucusuyle
istiridyeci bir kadindan dogdum. Okumak bilmem,
butun kitaplar yakilsin isterim; baskalarinin
yediklerini gorurum, bir deri bir kemik olurum.
Ah, su dunyayi bastan basa bir aclik alsa da
herkes olse, yalnizca ben yasasam! O zaman
gorursun, ne kadar sismanlarim... Ama bak, sen
oturuyorsun, ben ayaktayim; haydi in oturdugun
yerden, yok olasi!
FAUSTUS
Defol, kiskanc alcak! Sen nesin, besinci?
OBURLUK
Ben mi? Ben Oburlugum. Anam, babam, akrabalarim
hep olduler; bir metelik de birakmadilar;
yalnizca soyle yavan bir tayin: gunde otuz ogun
yemek, on kahvalti; dogal gereksinmeleri soyle
karsilayacak ufak bir sey... Soyum sopum da
bastan asagi soyludur yani. Buyuk babam Janbon
Domuzozu; buyuk annem Bordeauxgillerden Sarap
Ficisi; vaftiz babalarim Tuzlu Ringa Petro ile
Tuzlu Sigir Martino idi. Ah, hele vaftiz anam! Ne
sen, ne suh kadindi o! Kucuk buyuk her kentte
herkes severdi onu; adi Biragillerden Bayan
Margot'tu. Iste Faustus, soyumu sopumu ogrendin;
yemege cagirir misin beni?
FAUSTUS
Yoo, bence seni daragacinda gormek daha hayirli!
Butun yiyeceklerimi ogutursun.
OBURLUK
Oyleyse seytanlar bogsun, seni!
FAUSTUS
Sen de kendi kendini bog, obur! Sen, altinci
gunah, sen nesin?
TEMBELLIK
Ben Tembelligim. Gunesli bir bayirda dogdum, o
zamandan beri de orada yattim, kaldim. Beni
buralara getirdin, buyuk acilar verdin. Birak
oburlukla ucarilik beni yine oraya gotursunler.
Bir kralin kurtulusu icin bile olsa bir sozcuk
daha soylemem.
FAUSTUS
Ya sen, bayan asifte, yedinci ve sonuncu gunah,
sen kimsin?
DUSKUNLUK
Ben mi, efendim? Benim adim Duskunluk'tur,
efendim.
LUCIFER
Haydi, cehenneme, cehenneme.
(Cikarlar.)
Nasil, Faustus, begendin mi?
FAUSTUS
Butun bunlar ruhumu doyuruyor!
LUCIFER
Hele cehennemde, Faustus, bak daha ne zevkler
bulacaksin!
FAUSTUS
Ah! cehennemi bir gorup donebilsem! Ne mutlu
olurdum.
LUCIFER
Goreceksin, Faustus. Gece yarisi seni aldiracagim.
Bu ara, su kitabi al, iyice incele, istedigin her
bicime girebilirsin.
FAUSTUS
Tesekkur ederim ulu Lucifer; onu buyuk bir
dikkatle, yasamim gibi saklayacagim.
LUCIFER
Hoscakal, Faustus... Seytani aklindan cikarma.
FAUSTUS
Tesekkur ederim ulu Lucifer. Gel, Mephistophilis.
(Hepsi cikar.)
(Koro girer.)
KORO
Bilgin Faustus, gokbilimin, Zeus'un gogunde
kazili gizlerini ogrenmek icin boyunduruga
vurulmus ejderlerin guclu enseleriyle cektigi,
yanan ates kadar parlak bir arabaya oturdu;
Olympus'un tepesine tirmandi. Simdi de,
yeryuzunun kiyilarini, ulkelerini olcmek uzere
yola cikti. Papa'yi ve sarayinin yasam bicimini
gormek, buyuk torenlerle kutlanan San Pietro
Yortusu'na katilmak icin, once Roma'ya gider
sanirim.
(Cikar.)
SAHNE VII
Papanin ozel odasi.
(Faustus'la Mephistophilis girerler.)
FAUSTUS
Sevgili Mephistophilis, o gorkemli Treve kentini
buyuk bir zevk duyarak gectik; ruzgarli dag
tepeleriyle kayadan duvarlar ve derin hendeklerle
cevrili bu kenti her ulkeyi ele gecirebilen
hukumdarlar bile alamaz. Sonra Paris'ten kalkip
Fransiz ulkesinin sinirlari boyunca giderek Maine
irmaginin, kiyilari verimli baglarla suslu Ren'e
aktigini gorduk. Napoli'ye, zengin Kampanya'ya
geldik. Yapilar goze ne hos, ne parlak
gorunuyordu! En guzel tuglalarla doseli dumduz
sokaklar kenti dort esit parcaya ayiriyordu...
Orada, bilgin Maro'nun (45) altin gomutunu, kaya
icinde bir gecede oydugu bir millik yolu gorduk...
Venedik'e, Padova'ya, daha bircok yere gittik!
Bir yerde de gorkemli bir tapinak vardi, havalara
yukselen tepesiyle yildizlari urkutuyordu. Iste
simdiye kadar Faustus zamanini boyle gecirdi.
Soyle bana Mephistophilis, bu durak neresi?
Buyruguma uyarak beni Roma duvarlarinin icine
getirdin mi?
MEPHISTOPHILIS
Evet, Faustus, oradayiz. Acikta kalmayalim diye
de papa hazretlerinin ozel dairesini tuttum.
FAUSTUS
Papa hazretleri bizi iyi karsilar herhalde...
MEPHISTOPHILIS
Adam sen de, karsilasin, karsilamasin; yiyecegini
icecegini, rahat rahat paylasiriz. Faustus, Roma'da
ruhunu eglendirecek ne varsa gormen icin sunlari
bilmen gerek: Kent yedi tepe uzerindedir, bu yedi
tepe temellerine destektir. Tiber'in sulari
ortasindan hizla akar, dolambacli kiyilari da
kenti ikiye ayirir; uzerine atili cok buyuk dort
kopru, Roma'nin her kosesine guvenli gecitler
verir... Ponte Angelo denen koprunun uzerinde
guclu bir kale yukselir; duvarlari icinde, tam
bir yilda bulunan gun sayisi kadar cok top,
islenmis pirincten cifte namlulu toplar var.
Bundan baska da, Roma'da, zafer taklari, Caesar'in
Afrika'dan getirdigi yuksek dikilitaslar var...
FAUSTUS
Cehennem ulkelerinin, Styks'in, Akheron'un, yanip
bitmeyen Phlegethon (46) ates golunun uzerine ant
icerim ki, piril piril yanan gorkemli Roma'yi,
anitlarini gormeye can atiyorum. Haydi,
Mephistophilis, gel, gidelim.
MEPHISTOPHILIS
Yok, Faustus, dur... Bilirim, papayi gormek,
kutsal San Pietro Yortusu'nda biraz eglenmek
istersin. Baslica amaclari iskembelerini
doldurmak olan suru suru, ciplak kafali rahipler
goreceksin.
FAUSTUS
Peki, onlarla biraz alay etmek isterim;
aptallasirlar, biz de egleniriz. Bir buyu yap,
Mephistophilis, gorunmez olayim; Roma'da kaldikca
kimse beni gormeden istedigimi yapayim.
(Mephistophilis Faustus'u buyuler.)
Oldu, bitti Faustus... simdi istedigini yap kimse
seni gormez.
(Boru calar. Papa ve Lorraine Kardinali solene
baslamak uzere, arkalarinda rahiplerle girerler.)
PAPA
Kardinal Hazretleri, lutfen yaklasin.
FAUSTUS
Haydi bakalim yemeye icmeye duskun olanlar!
Tabaklari silip supurmezseniz, hepinizi seytan
bogsun!
PAPA
Ne, ne! Kim konustu? Rahipler, cevreyi bir
arastirin!
1. RAHIP
Kutsal efendimiz darilmasinlar ama kimse yok.
PAPA
Lorraine Hazretleri, Milano piskoposunun
gonderdigi su nefis yemekten buyurun.
FAUSTUS
Tesekkur ederim.
(Tabagi kapar.)
PAPA
Ne? Ne oldu? Eti elimden kim kapti? Baksaniza,
arasaniza, canim... Lorraine Hazretleri, Floransa
Kardinali'nin gonderdigi su nefis yemekten
buyurun...
FAUSTUS
Gercekten nefis! Onu da alayim.
(Tabagi kapar.)
PAPA
Ne? Gene mi?.. Lorraine Hazretleri, onurunuza
iciyorum.
FAUSTUS
Onurunuza iciyorum, Lorraine Hazretleri.
(Kupayi kapar.)
LORRAINE
Efendim, herhalde bir ruhtur bu; kutsal
efendimizden iyilik istemek icin araftan kacip
gelen bir ruh.
PAPA
Olabilir. Rahipler, bu ruhun ofkesini yatistirmak
icin bir yas ayini yapin. Buyurun Lorraine
Hazretleri, yemegimizi surdurelim.
(Papa istavroz cikarir.)
FAUSTUS
Ne? Istavroz mu cikariyorsun? Sana bu maskaraligi
birakmani oneririm.
(Papa gene istavroz cikarir.)
Yine mi? Bak, ucuncu kez yapmaktan sakin,
uyariyorum seni.
(Papa bir daha istavroz cikarir, Faustus bir
tokat indirir, herkes kacar.)
Gel, Mephistophilis, simdi ne yapacagiz?
MEPHISTOPHILIS
Ne bileyim ben? Canlar calip, kitaplar okuyup,
mesaleler yakip bize ilenecekler.
FAUSTUS
Ne? Canlar, kitaplar, mesaleler... mesaleler,
kitaplar, canlar... butun bunlar Faustus'u
cehenneme mi gonderecek? Simdi domuzlar
hirlayacak, danalar bogurecek, esekler aniracak...
San Pietro'nun Yortusu kutlanacak.
(Rahipler yas ayini yapmak uzere girerler.)
1. RAHIP
Gelin kardeslerim, buyuk bir inancla isimize
baslayalim.
(Makamla soylerler.)
Kutsal efendimizin etini masadan alana ilenc...
Maledicat Dominus! (47)
Kutsal efendimizin yuzune vurana ilenc...
Maledicat Dominus!
Rahip Sandelo'nun kafasina vurana ilenc...
Maledicat Dominus!
Kusal ayinimizi bozana ilenc... Maledicat Dominus!
Kutsal efendimizin sarabini elinden alana ilenc...
Maledicat Dominus;
Et omnes sancti! Amen! (48)
(Mephistophilis'le Faustus rahipleri doverler,
ayaklarina kestane fisekleri atip cikarlar.)
(Koro girer)
KORO
Faustus, en guzel seyleri, kral saraylarini buyuk
zevkler duyarak gordukten sonra durdu.. yurduna
dondu. Orada, Faustus'un ayrilip gitmesinden
kaygilananlar, yani dostlari, en yakin
arkadaslari, sag ve esen dondugunu gorunce, onu,
guzel sozlerle kutladilar. Havalarda, dunyada
dolastigi siralarda neler oldugunu, neler
gordugunu ogrenmek istediler. Yildizbilim uzerine
sorular sordular. Faustus yanit verdi; hem de
oyle bilgince ki, herkez zekasina sasti, kaldi.
Faustus'un unu artik butun ulkelere yayildi. Bunu
duyanlardan biri Imparator Besinci Karlo oldu.
Faustus simdi onun sarayinda, soylularla birlikte
solende... Becerilerini gostermek icin orada ne
yapti, soylemeyecegim; gozleriniz gorecek...
(Cikar.)
SAHNE VIII
Bir hanin onu.
(Elinde bir kitapla seyis Robin girer.)
ROBIN
Ne yaman sey! Doktor Faustus'un buyu
kitaplarindan birini asirdim... Inan olsun,
icinde birkac daire bulacagim, kullanacagim. Koy
kizlarini canim istedigi gibi oynatirim artik.
(Ralph, Robin'i cagirarak girer.)
RALPH
Robin, gel Tanri askina... Icerde bir efendi var,
atini bekliyor; esyalarinin silinmesini,
temizlenmesini istiyor. Patrona bagirip cagiriyor;
o da seni arayip bulmam icin beni gonderdi. Gel,
Tanri askina.
ROBIN
Cekil, yaklasma... yoksa simdi seni ucururum, her
yanini koparirim. Cekil Ralph, yaklasma...
korkunc bir is uzerindeyim.
RALPH
Haydi oradan... bu kitapla da ne yapiyorsun?
Okuma bilmezsin ki.
ROBIN
Patronum da, karisi da okuma biliyor muyum,
bilmiyor muyum gorurler.
RALPH
Bu ne kitabi boyle?
ROBIN
Ne kitabi mi? Kukurtlu seytanin bulabilecegi en
dayanilmaz buyu kitabi.
RALPH
Onunla buyu yapabilir misin?
ROBIN
Bak sunlari kolaylikla yapabilirim: seni Avrupa'da
herhangi bir handa Hipokras (49) sarabiyla
parasiz sarhos edebilirim; iste, buyulerimden
biri bu.
RALPH
Bizim mahallenin papazi bu kolay bir istir, diyor.
ROBIN
Dogru, Ralph. Bak daha neler yapabilirim: su
bizim mutfaktaki kiz Nan Spit'te gozun varsa...
RALPH
Oh, yasa Robin! Demek Nan Spit benim olacak. Bunu
yaparsan, senin o seytani butun omrunce su atlara
verdigim ekmekle beslerim, hem de bedava ha...
ROBIN
Peki sevgili Ralph. Haydi gidelim, su elimizdeki
pis cizmeleri silelim; sonra seytan adina buyu
yapariz.
(Cikarlar.)
SAHNE IX
Ayni yer.
(Robin'le Ralph girerler. Robin'in elinde
gumusten bir kupa vardir.)
ROBIN
Gel, Ralph. Su Doktor Faustus'un kitabiyla isimiz
is dememis miydim? Ecce signum. (50) Iste
seyisler icin kolay bir kazanc... Bu para
dayandikca atlara da ot yok.
RALPH
Robin, bak meyhaneci geliyor.
ROBIN
Sus...... Suna dogaustu bir kazik atayim da
gorsun. Hey garson, hesabi gordum saniyorum.
Hoscakal; gel, Ralph.
MEYHANECI
Acele etmeyin efendim. Bir sey soyleyecegim.
Gitmeden once kupanin da parasini verseniz..
ROBIN
Kupa mi? Bende mi? Seni asagiliyorum adam; adam
misin sen; olsan olsan..... (vb., vb.) Kupa bende
ha! Ara.
MEYHANECI
Benim de istedigim bu. Izninizle...
(Arar.)
ROBIN
Simdi ne diyeceksin, bakalim?
MEYHANECI
Arkadasiniza bir sey soyleyecegim. Siz, efendim...
RALPH
Ben mi? Ben mi? Istedigin kadar ara. (Meyhaneci
arar.) Onurlu adamlara boyle leke getirecek
suclar yuklemekten utan.
MEYHANECI
Herhalde kupa birinizin uzerinde...
ROBIN
Yalan soyluyorsun, meyhaneci usta, yalan; (kendi
kendine) kupa uzerimde degil, onumde. Seni kustah,
seni.. onurlu insanlari suclamak neymis,
gosteririm sana. Soyle dur... bak bu kupa
yuzunden seni ne yapacagim? Uzakta dur daha iyi
olur; Belzebub adina sana buyuruyorum. (Ralph'a,
yavasca.) Kupaya dikkat et, Ralph.
MEYHANECI
Ne yapacaksin adam?
ROBIN
Ne yapacagimi simdi soylerim. (Bir kitaptan okur.)
Sanctobulorum Periphrastion (51); dur, dur, seni
bir gidiklayim da gor. (Ralph'a, yavasca.) Kupaya
dikkat, Ralph. (Okur.) Polypragmos Belseborams
framanto pacostiphos tostu' Mephistophilis... (51)
(Mephistophilis girer, arkalarina kestane
fisekleri koyar, cikar. Otekiler oraya buraya
kosusurlar).
MEYHANECI
O, nomine Domine! (52) Ne yapiyorsun Robin? Peki,
kupa sende degil.
RALPH
Peccatum peccatorum! (53) Iste kupa, sevgili
meyhaneci.
(Kupayi meyhaneciye verir, meyhaneci cikar.)
ROBIN
Misericordia pro nobis! (54) Simdi ne yapacagim?
Iyi kalpli seytan, beni bu kez bagisla;
kitapligindan bir daha bir sey calmam.
(Mephistophilis girer.)
MEPHISTOPHILIS
Ey cehennem egemeni! Kara bakislarinin onunde
guclu hukumdarlarin dize geldigi, adak yerlerinin
uzerine binlerce ruhun yattigi cehennem egemeni,
nasil oluyor da bu sersemlerin, buyuleriyle bana
sikinti vermelerine izin veriyorsun? Bu ilencli
kolelerin zevki icin ta Byzantium'dan buraya
geldim.
ROBIN
Ne, Byzantium'dan mi? Oldukca uzun bir yolculuk
yapmissiniz, oyleyse. Haydi, koy su lirayi kesene,
bir yemek yersin. Bizi de birak git.
MEPHISTOPHILIS
Sersem herifler, bu saygisizliginiz icin seni
maymun, seni de kopek yaparim ha! Haydi defolun!
ROBIN
Maymun mu? Aman ne hos sey! Cocuklarla oynar
eglenirim; bana yetecek kadar ceviz, elma
verirler...
RALPH
Eyvah, ben de kopek mi olacagim?
ROBIN
Inan olsun, kafan corba kazanindan cikmaz vallah...
(Cikarlar.)
SAHNE X
Insbruck. Imparatorun sarayi.
(Imparator, Faustus, bir sovalye, buyrugundakiler
ve Mephistophilis girerler.)
IMPARATOR
Ustat Doktor Faustus, buyuculuk bilginle ilgili
bana cok garip seyler soylediler: Ulkemde hatta
butun dunyada, kimse seninle olculemezmis;
hizmetci bir seytanin varmis, her istedigini
yaptiriyormussun. Senden sunu diliyorum:
becerinin bir kanitini goster de, kulaklarimin
isittigine gozlerim tanik olsun. Imparatorluk
tacimin onuru uzerine ant icerim ki butun
yapacaklarindan ne zarar, ne ziyan goreceksin.
SOVALYE
(Kendi kendine.) Gercekten tam bir buyucuye
benziyor.
FAUSTUS
Iyiliksever hukumdarim; benimle ilgili
soylentileri ve ulu efendimizin eristirdigi onuru
yeterince hak etmemekle birlikte, size olan
sevgim ve gorevim nedeniyle ne buyurursaniz
yapmaya hazirim.
IMPARATOR
Oyleyse Doktor Faustus soyleyeceklerimi dinle:
Bir gun, odamda, yalniz basima otururken
atalarimin kazandigi un, sayginlik, onur aklima
geldi; birtakim dusuncelere daldim; yigitlikle o
kadar buyuk isler basarmis, o kadar engin
zenginlikler elde etmis, ulkeler kazanmislardi;
bizlerse, onlardan sonra gelen bizler, hatta
bizlerden sonra bu tahta gececek olanlar,
korkarim, onlarin o yuksek sayginliklarina, o
buyuk guclerine erisemeyecegiz. O hukumdarlar
arasinda, dunya buyuklerinin en guzel ornegi;
sanli zaferlerinin parlak gunesi, isin
demetleriyle dunyaya kutsal isik sacan Buyuk
Iskender var. Iste adi edilince kendisini
goremedim diye ruhum eziliyor... Sen, Faustus,
bilginle, topragin derinlerinde yatan bu unlu
fatihi kaldirabilir, o guzel asigiyla yasadiklari
donemdeki cevresindeki kisileri, davranislari ve
giysileriyle buraya, onume getirebilirsen,
yalnizca istegimi yerine getirmekle kalmaz tum
yasamim boyunca seni ovmeme de neden olursun.
FAUSTUS
Iyiliksever hukumdarim, isteginizi yerine
getirmeye hazirim; hizmetcim cinin gucu ve
bilgisi icinde ne yapabilirsem yapacagim.
SOVALYE
(Kendi kendine.) Yani hicbir sey.
FAUSTUS
Ulu efendimizin hosnutsuzlugunu uzerime
cekmeyeyim ama, uzun zamandir kul olmus bu olu
hukumdarlari kendi bedenleriyle onunuze cikarmak
elimde degildir...
SOVALYE
(Kendi kendine.) Hah soyle, doktor efendi..
dogruyu soyleyince Tanri'nin iyiliklerini uzerine
cekersin.
FAUSTUS
Ama Iskender'le asigina canli bir bicimde
oykunebilecek cinler, onlarin yasamdaki bicimleri,
en parlak gorunusleriyle onumuze cikacak; hic
kusku duymuyorum, yetesiye mutlu olacaksiniz.
IMPARATOR
Haydi ustat doktor, hemen gosteriver.
SOVALYE
Isitmiyor musunuz doktor efendi, Iskender'le
asigini imparator hazretlerinin onune
getireceksin.
FAUSTUS
Nasil efendim?
SOVALYE
Inan olsun, butun bunlar Diana'nin (55) beni
geyige cevirdigi kadar dogru!
FAUSTUS
Ama efendim, Aktaeon olunce, boynuzlarini
herhalde size birakmis. Haydi Mephistophilis,
cabuk ol.
(Mephistophilis cikar.)
SOVALYE
Buyu yapacaksaniz, ben gidiyorum.
(Cikar.)
FAUSTUS
Isime engel oluyorsun, ama odesiriz seninle...
Iyiliksever efendim iste geldiler.
(Mephistophilis, Iskender'le asiginin giysilerine
girmis cinlerle girer.)
IMPARATOR
Ustat; bu kadinin boynunda bir kabarcik veya ben
oldugunu isitmistim. Boyle olup olmadigini nasil
anlayacagim.
FAUSTUS
Efendimiz cekinmeden yaklassinlar, gorurler.
IMPARATOR
Bunlar kesinlikle cin degil.. o iki olunun gercek
bedenleri.
(Cinler cikar.)
FAUSTUS
Ulu efendimiz biraz once burada benimle eglenen
sovalyeyi getirmelerini buyurabilir misiniz?
IMPARATOR
Biriniz gidin, sovalyeyi cagirin.
(Orada bulunanlardan biri cikar.)
(Sovalye girer, basinda bir cift boynuz vardir.)
IMPARATOR
Sovalye efendi, bu da ne? Basinizi bir yoklayin!
SOVALYE
Ah, alcak, pis kopek... korkunc bir kayanin
derinliklerinde dogmus rezil... soylu bir adamla
eglenmeye nasil cesaret ediyorsun? Sana
soyluyorum, yaptigini boz!
FAUSTUS
O kadar cabuk olmaz, aceleye gerek yok.
Imparatorla konusurken canimi siktiginizi
animsarsiniz herhalde... Simdi artik odestik.
IMPARATOR
Sevgili doktor, benim hatirim icin buyunu boz:
cezasini yeteri kadar cekti.
FAUSTUS
Iyiliksever efendim, yaninizda yaptigi davranisi
cezalandirmaktan cok, sizi eglendirsin diye
Faustus, bu kendini bilmez sovalyeye boyunun
olcusunu verdi. Butun istedigim buydu. Simdi
boynuzlarini hemen cikaririm. Siz, sovalye efendi,
bir daha bilginlerle alay etmeyin. Mephistophilis,
boynuzlari cikar. (Mephistophilis boynuzlari
cikarir.) Gorevimi yaptim, efendimiz; izninizi
rica edecegim.
IMPARATOR
Gule gule ustat. Benden buyuk bir odul almadan
gitme.
(Hepsi cikar.)
SAHNE XI
Bir cayir, sonra Faustus'un evi.
(Faustus'la Mephistophilis girerler.)
FAUSTUS
Durmak bilmeyen zaman, dingin, sessiz adimlariyla
ilerliyor; gunlerimi, omrumu kisaltiyor; son
yillarimin vergisini istiyor. Sevgili
Mephistophilis, haydi hemen Wittenberg'e donelim.
MEPHISTOPHILIS
Atla mi, yoksa yuruyerek mi gitmek istiyorsun?
FAUSTUS
Su hos, guzel cayiri gecinceye kadar yurumek
istiyorum.
(Bir at cambazi girer.)
CAMBAZ
Sabahtan beri Ustat Fisfos denen birini ariyorum.
Hah iste, bakin nerede? Merhaba ustat doktor.
FAUSTUS
Merhaba at cambazi! Hos geldin.
CAMBAZ
Dinleyin: Atiniza kirk taler veriyorum.
FAUSTUS
Bu kadara olmaz, elli verirsen al.
CAMBAZ
Ne yazik, efendim baska param yok ki! (Mephistophilis'e.)
Rica ederim, bana yardim et.
MEPHISTOPHILIS
Rica ederim, verin. Mert bir adam! Colugu cocugu
olmadigindan cok gideri var.
FAUSTUS
Peki; haydi ver parani. Usagim ati teslim eder. (Cambaz
parayi verir.) Yalniz sunu soyleyeyim: Ne olursa
olsun, ati suya sokma.
CAMBAZ
Her sudan icmez mi efendim?
FAUSTUS
Her sudan icer, ama sen onu suya sokma. Citlerden,
hendeklerden, nereden istersen atlat; suya sokma.
CAMBAZ
Peki efendim. (Kendi kendine.) Oh! Simdi artik
isim is! Ati kirk talere kimseye birakmam; biraz
zayif da olsa hayatimi guzelce kazanirim. Balik
sirti gibi parlak sagrisi var. -Haydi, hosca
kalin, ati usaginizdan alirim. Ha, soyleyin bana,
atim hastalanirsa ne oldugunu bana soylersiniz,
degil mi?
FAUSTUS
Defol, kendini bilmez, baytar mi sandin beni? (Cambaz
cikar.) Cehennemlik bir adamdan baska nesin ki,
Faustus? Yazgindaki son yaklasiyor... Umutsuzluk
ruhumu korkuyla dolduruyor. Bu korkularimi sakin
bir uykuyla dindir bari, Isa hirsizi carmihta
bagislamadi mi? Hic olmazsa icini yemeden dinlen.
(Iskemlesinde uyur.)
(At cambazi aglayarak girer; sirsiklamdir.)
CAMBAZ
Ah, basima gelenler, ah! Doktor Fusfos ha! Dostor
Lopus (56) bile buna benzemiyor. Bir mushil
veriverdi, kirk talerimi temizledi; artik parami
hic gormeyecegim, hic. Ne esek herifmisim ben!
Sozunu dinlemedim: bana, ati suya sokma dememis
miydi? Ama ben, bu atta belki az bulunur bir huy
var da benim bilmemi istemedi, dedim; gozupek bir
oglan gibi, surdum atimi kentin sonundaki suya...
Daha ortasina gelmemistim ki, bir de ne goreyim,
at ucmus, gitmis, kendim de bir ot demeti
uzerinde oturmuyor muyum? Az kaldi boguluyordum,
yasamimda bu kadar buyuk bir tehlike gecirmedim!
Ama, o bizim doktoru bulacagim, kirk talerimi
alacagim; yoksa bu ona pahaliya oturur. Hah, iste
kasik yalayicisi orada... Hey, isitmiyor musun
hokkabaz, efendin nerede?
MEPHISTOPHILIS
Ne istiyorsun? Onu simdi goremezsin.
CAMBAZ
Gorecegim.
MEPHISTOPHILIS
Uyuyor, baska zaman gel.
CAMBAZ
Simdi gorecegim, yoksa pencerelerini basinda
parcalarim.
MEPHISTOPHILIS
Sekiz gecedir uyumadi, diyorum.
CAMBAZ
Sekiz haftadir bile uyumamis olsa onu gene
gorecegim.
MEPHISTOPHILIS
Iste, bak: uyuyor demedim mi?
CAMBAZ
Iste o... Seni Tanri korusun.. Doktor, doktor!
Doktor Fisfos! Kirk taler, bir demet ot icin kirk
taler almak ha!
MEPHISTOPHILIS
Gormuyor musun, isitmiyor.
CAMBAZ
(Faustus'un kulagina bagirir.) Hey! Hey! Demek
uyanmayacaksin? Bak ben seni nasil uyandiririm! (Faustus'un
bacagini ceker, bacak elinde kalir.) Eyvah!
Yandim! Simdi ben ne yapacagim?
FAUSTUS
Ah bacagim, bacagim!.. Imdat, imdat...
Mephistophilis, jandarmalari cagir. Ah, bacagim!
MEPHISTOPHILIS
Haydi alcak herif, karakola!
CAMBAZ
Tanrim! Birak beni gideyim, kirk taler daha
veririm.
MEPHISTOPHILIS
Hani, nerede?..
CAMBAZ
Uzerimde yok, hana gel, vereyim.
MEPHISTOPHILIS
Haydi oyleyse, cabuk git...
FAUSTUS
Gitti mi? Ugurlar olsun! Faustus'un bacagi da
yerine geldi. Butun bu cektiklerine karsilik
bizim cambaz bir demet otla kalacak saniyorum. Bu
oyunda da kirk taler daha yitirecek.
(Wagner girer.)
Ne o, Wagner? Bir sey mi var?
WAGNER
Vanholt duku, gidip kendisini gormenizi rica
ediyor.
FAUSTUST
Vanholt duku mu?.. Soylu bir prenstir. Bilgimi
esirgemeden gostermeliyim. Haydi Mephistophilis,
gidelim.
SAHNE XII
Vanholt dukunun sarayi.
(Vanholt duku, dusesi, Faustus girerler.)
DUK
Inanin, Ustat Faustus, bu eglence cok hosuma
gitti.
FAUSTUS
Iyiliksever efendim, bu kadar begendiginize ben
de seviniyorum. Ama, duses hazretleri, belki siz
boyle seylerden hoslanmazsiniz. Isittim ki
kadinlar, soyle lezzetli, guzel seyler
isterlermis. Soyleyin, ne isterseniz getireyim.
DUSES
Tesekkur ederim kibar doktor. Madem, nazik
davranip, beni mutlu etmek istiyorsunuz; ben de
istegimi sizden saklamayacagim. Simdi ocak ayinda
kisin tam ortasinda degil de, yaz mevsiminde
olsaydik, bir tabak olgun uzumden baska hicbir
sey istemezdim.
FAUSTUS
Duses hazretleri, bu hicbir sey degil. Haydi
Mephistophilis! (Mephistophilis cikar.) Sizi
mutlu edecek bundan daha buyuk bir sey
isteseydiniz, gene getirtirdim.
(Mephistophilis uzumlerle girer.)
Buyurun, madam, rica ederim, bir tadin.
DUSES
Inanin bana ustat doktor, beni, biraz once
yaptiklarinizdan daha fazla sasirttiniz. Nasil
oluyor da, kis ortasinda, ocak ayinda, boyle uzum
bulabiliyorsunuz?
FAUSTUS
Izninizle soyleyeyim: yil, butun dunyada ikiye
ayrilmistir. Burada kisken karsi yarida,
Hindistan'da, Saba'da, daha uzak dogu ulkelerinde
yazdir. Cok hizli bir hizmetcim var; uzumleri
oradan getirttim. Nasil buldunuz, madam? Iyi mi?
DUSES
Bana inanin ustat doktor, yasamimda bundan daha
lezzetli uzum yemedim.
FAUSTUS
Begendiginize cok sevindim, madam.
DUK
Gelin madam, iceri gidelim, size yaptigi bu buyuk
iyilik icin, bu bilgini sevindirmelisiniz.
DUSES
Tabii, efendim. Yasadikca da, bu inceligi icin
ona borclu kalacagim.
FAUSTUS
Aciz tesekkurlerimi sunarim, madam.
DUK
Ustat doktor, bizimle gelin, odulunuzu alin.
(Cikarlar.)
SAHNE XIII
Faustus'un evinde bir oda.
(Wagner girer.)
WAGNER
Efendim yakinda olecegini saniyor, herhalde...
Ama olum de bu kadar yakinsa, kendini, simdi
yaptigi gibi, universitelilerle oyle yemege,
ickiye verir mi? Hepsi masa basinda; hem de oyle
atistiriyorlar ki, Wagner omrunde boyle bir sey
gormemistir. Iste ciktilar; yemek bitmis olacak.
(Faustus birkac universiteli ve Mephistophilis'le
girer.)
1. UNIVERSITELI
Ustat, dunyanin en guzel kadini kimdir diye
konustugumuzdan beri dusunduk ve simdiye kadar
gelip gecen kadinlardan en guzelinin Hellasli
Helena olduguna karar verdik. Ustat bize bu
iyiligi yap, o gorkemli guzelligine butun
dunyanin hayran kaldigi Hellasli o essiz kadini
bize goster: yasamimiz boyunca sana gonul borcu
duyariz.
FAUSTUS
Efendiler, bilirim, dostlugunuz candandir;
Faustus da, kendine iyi duygular besleyenlerin
isteklerini yerine getirmemezlik yapamaz. Hellas'in
o essiz kadinini goreceksiniz: hem de Paris
sulari asip zengin Dardania'ya (57) savasta ele
gecirdiklerini getirdigi zamanki goz kamastiran
gorkemiyle... Susun, konusmak tehlikeli olur.
(Muzik. Helena sahneden gecer.)
2. UNIVERSITELI
Olaganustu guzelligine butun dunyanin hayran
kaldigi bu kadini ovmek, dogrusu, basit zekanin
yapabilecegi bir sey degil!..
3. UNIVERSITELI
Tanrilara yakisir guzelligi essiz kalan boyle bir
kralicenin kacirilmasi, ofkeden kendinden gecen
Hellaslilari bosuna on yil dovusturmemis!
1. UNIVERSITELI
Doganin ovundugu yapitini, kusursuzlugun tek
ornegini gorduk; haydi gidelim. Bu parlak
basarisi nedeniyle Faustus her zaman akyazili ve
mutlu olsun!
FAUSTUS
Gule gule efendiler, siz de akyazili ve mutlu
olun!
(Yasli bir adam girer.)
YASLI ADAM
Adimlarini sonsuz yasam yoluna, seni amacina
ulastiracak, cennet rahatina goturecek o kutsal
yola cevirmeye seni bir inandirabilsem, Faustus!
Yuregini parcala; kanini akit; o igrenc, nefret
uyandiran pislige, pismanliktan duyacagin acinin
akitacagi gozyaslarina karistir. O pisligin agir
kokusu, ruhu igrenc gunahlarin oyle korkunc
suclariyla curutur ki, hicbir acima duygusu o
kokuyu oradan cikaramaz. Sucunu yalnizca sevgili
kurtaricinin acimasi, akittigi kan temizleyebilir.
FAUSTUS
Neredesin, Faustus? Alcak, ne yaptin? Cehennemlik
oldun, cehennemlik! Kes umudu artik, ol! Cehennem
borcunu istiyor; gurleyen sesiyle ne diyor, dinle:
"Faustus gel, saatin neredeyse geldi artik!"
Evet... evet... Faustus simdi gelecek, borcunu
odeyecek.
(Mephistophilis Faustus'a bir bicak verir.)
YASLI ADAM
Dur, Faustus! O umutsuzluk yolunda daha ileri
gitme... Bak, basinda bir melek dolasiyor; elinde
bir kap var, deger bicilmez acimayla dolu; ruhuna
dokmek istiyor. Bagislanmani iste, Faustus,
umutsuzlugu birak!
FAUSTUS
Ah, sevgili dostum! Sozlerin, ne yapacagini
sasirmis ruhumu avutuyor. Ama git, beni
gunahlarimla bas basa birak biraz.
YASLI ADAM
Gidiyorum, sevgili Faustus; kurtulma umudu
kalmamis ruhunun yok olmasindan korkarak,
uzulerek gidiyorum.
(Cikar.)
FAUSTUS
Ilencli Faustus! Hani bagislanma, nerede?
Pismanlik duyuyorum, yine umutsuzluga dusuyorum.
Cehennem, yuregimde, Tanri'nin acimasini alt
etmek icin savasiyor. Ah! Ne yapsam da olumun
tuzagina dusmesem!
MEPHISTOPHILIS
Hain seni! Hukumdarim efendime baskaldirin icin
ruhunu tutukluyorum, Faustus. Tanri'ya baskaldir,
yoksa etlerini lime lime ederim!
FAUSTUS
Sevgili Mephistophilis, efendine rica et,
terbiyesizlik ettim, beni bagislasin. Lucifer'e
verdigim sozu kanimla gene saglamlastiracagim.
(Kolunu yarar.)
MEPHISTOPHILIS
Haydi oyleyse, cabuk ol, hem de candan gonulden
olarak.. yoksa bir az once dusunduklerin basina
daha buyuk belalar getirir.
FAUSTUS
Sevgili dostum, beni, Luciferinden cevirmeye
cesaret eden o alcak, carpik yasli adama aci
cektir, hem de cehennemimizin saglayacagi en
buyuk acilari.
MEPHISTOPHILIS
Inanci cok saglam, Faustus, ruhuna dokunamam;
bedenine elimde olan her aciyi veririm; ama bunun
ne degeri var?
FAUSTUS
Benim sadik hizmetcim; yuregimin derin
isteklerini doyurmak icin bir sey daha istememe
izin ver. Demin gordugum o tanrisal Helena'yi
bana odalik olarak ver. Beni adagimdan ceviren
dusunceleri tatli kucaginda sondururum; Lucifer'e
ictigim andi da tutarim.
MEPHISTOPHILIS
Faustus, bunu, baska isteyecegin her seyi bir an
icinde yaparim.
(Helena girer.)
FAUSTUS
Binlerce gemiyi denizlere salan, Illion'un (58)
goklerde yiten kulelerini kul eden yuz.. buydu
demek! Canim Helena, opeyim seni de sonsuzluga
kavusayim! (Oper.) Ah! Dudaklari ruhumu emdi...
Ruhum eridi, gitti... Helena, gel gel, ruhumu
geri ver! Buradan bir yere kimildamayacagim:
cunku cennet bu dudaklarda... Helena olmayan her
sey de hulya, kuruntu! Ben de Paris olacagim;
sana olan sevgim ugruna varsin Troia yerine
Wittenberg talan edilsin! Korkak Menelaos ile
dovusecegim; tuylu sorgucumda senin renklerini
tasiyacagim, Helena... Evet, Akhilleus'u
topugundan vuracagim, ve sonra, sana, seni opmek
icin sana gelecegim, Helena... Ah! Binlerce
yildizin guzelligine burunmus gokten daha
guzelsin sen! Zavalli Semele'ye (59) alevler
icinde gozuken Zeus'tan daha parlak, capkin
Arethusa'nin (60) mavi kollarinda yikanan gokler
egemeninden daha cekicisin sen! Kimse benim
sevgilim olamaz; senden baska kimse.
(Cikarlar.)
(Yasli adam girer.)
YASLI ADAM
Alcak Faustus! Tanri'nin acimasini ruhundan
atiyor, onun adalet yeri tahtindan kacip
gidiyorsun. (Birkac seytan girer.) Seytan kendine
guvenerek beni denemeye basliyor. Ama inancim,
Tanri'nin da bu kizgin ateste deneyecegi inancim,
igrenc cehennem seni alt edecek. Yaptiklari
kotuluklerden doymayanlar, bakin, gokler
yenilginize nasil guluyor, guclerinizle nasil
alay ediyorlar! Defol, cehennem! Ben Tanrima
kaciyorum.
(Yasli adam ve seytanlar ayri ayri cikarlar.)
SAHNE XIV
Ayni oda.
(Faustus universitelilerle girer.)
FAUSTUS
Ah, efendiler!
1. UNIVERSITELI
Faustus'un nesi var?
FAUSTUS
Ah, benim sevgili oda arkadasim, seninle kalmis
olsaydim, daha yasayacaktim! Ama simdi sonu
olmayan bir olumle oluyorum. Bak, geliyor,
geliyor, degil mi?
2. UNIVERSITELI
Faustus ne demek istiyor?
3. UNIVERSITELI
Yalniz yasaya yasaya belki de bir hastaliga
tutulmustur.
1. UNIVERSITELI
Oyleyse, doktor getirelim de iyi etsin. -
Sindirim zorlugu, Faustus, korkulacak bir sey
degil.
FAUSTUS
Evet, oldurucu gunahlarimin verdigi sindirim
zorlugu... Bedeni de, ruhu da ilence surukleyen
sindirim zorlugu...
2. UNIVERSITELI
Gonlunu Tanri'ya bagla Faustus; bilirsin, onun
olaganustu yardimina son yoktur.
FAUSTUS
Ama Faustus'un sucu bagislanacak suc degil ki!
Havva'yi kandiran yilan kurtulabilir, Faustus
kurtulamaz... Ah efendiler! Beni sabirla dinleyin,
soyleyeceklerimden urkmeyin! Burada otuz yildir
calistigimi dusunuyorum da gonlumu tatli bir
urperme sariyor; ama keske Wittenberg'i
gormeseydim, bir kitap bile acmasaydim!
Gosterdigim mucizelere butun Almanya, butun dunya
tanik... Fakat, Faustus bu yuzden butun Almanya'yi,
butun dunyayi, ah cenneti, evet... Tanri'nin yeri,
mutluluga kavusmuslarin tahti, mutluluk ulkesi
cenneti yitirdi... Cehennemden bir daha cikmak
yok onun icin... evet, cehennemde... bir daha
cikmamak uzere... Sevgili dostlarim, oyle hep,
hep cehennemde... ne olacak Faustus'un durumu?
3. UNIVERSITELI
Yalvar Tanri'ya, Faustus.
FAUSTUS
Tanri'ya mi? Faustus'un biraktigi, Faustus'un
sovdugu Tanri'ya mi? Ah, Tanrim! Aglamak
istiyorum, seytan yaslarimi tutuyor. Ak, kanim,
ak! Gozyaslarim akmiyor, bari sen ak! Siz, canim,
ruhum, siz akin... Ah, dilimi tutuyor! Ellerimi
kaldirmak istiyorum, bakin, tutuyorlar,
tutuyorlar...
1. UNIVERSITELI
Kim, Faustus?
FAUSTUS
Lucifer'le Mephistophilis... Bilimimi elde etmek
icin ben ruhumu onlara sattim.
1. UNIVERSITELI
Tanri korusun.
FAUSTUS
Korudu! Ama Foustus ruhunu satti. Yirmi dort yil
hos zaman gecireyim, egleneyim diye sonsuz
sevincten, tukenmez mutluluktan oldu. Onlara,
kendi kanimla bir senet yazip verdim: Gunu geldi,
saati de yaklasti, neredeyse gelip goturecekler
beni.
1. UNIVERSITELI
Nicin daha once soylemedin, Faustus? Rahipler
senin icin dua ederlerdi.
FAUSTUS
Cok kez soyleyeyim dedim, seytan birakmadi; Tanri
adini agzina alirsan seni parca parca ederim,
Tanri sozune kulak verirsen bedenini, ruhunu alip
gotururum, diye beni korkuttu. Simdi de cok gec
artik. Efendiler, haydi gidin, yoksa benimle
birlikte siz de yok olur gidersiniz.
2. UNIVERSITELI
Ne yapsak da Faustus'u kurtarsak?
FAUSTUS
Beni artik dusunmeyin, kendinizi kurtarin, gidin.
3. UNIVERSITELI
Tanri bana guc verir; ben Faustus'la kalacagim.
1. UNIVERSITELI
Tanri'nin gucune gider, sevgili dostum. Gelin,
yandaki odaya gidelim, Faustus icin dua edelim.
FAUSTUS
Evet, dua edin, benim icin dua edin... Bir
gurultu isitirseniz iceri gelmeyin, artik beni
hicbir sey kurtaramaz.
2. UNIVERSITELI
Sen de dua et, Faustus, biz de dua edecegiz.
Tanri sana acisin!..
FAUSTUS
Efendiler, hosca kalin! Sabaha kadar yasarsam,
gelip sizi gorurum; gelmezsem bilin ki Faustus
cehenneme gitmistir.
1. UNIVERSITELI
Hosca kal, Faustus!
(Universiteliler cikar, saat on biri vurur.)
FAUSTUS
Ah, Faustus, bir saatin kaldi ancak; sonra, sonu
gelmez ilence gomuleceksin! Durun, ey gogun hep
donen kureleri! Durun da, vakit de dursun, gece
yarisi gelmek bilmesin. Cik, doganin kutsal isigi,
cik! Her yani bir daha sonu gelmeyecek isiklar
kaplasin; ya da, su saat, ne olur, bir yil, bir
ay, bir hafta, tam bir gun olsun... Faustus
pismanlik duysun, ruhunu kurtarsin! O lente,
lente currite, noctis equi! (61) Ama hayir,
yildizlar durmadan yuruyor, zaman akiyor, saat da
vuracak, seytan gelecek, Faustus da cehenneme
gomulecek. Icimde Tanrima dogru bir hiz var;
kimdir beni asagiya ceken? Bak, bak... Isa'nin
kani gokte nasil akiyor. Bir damlasi, yok, yarim
damlasi ruhumu kurtarir! Tanrim!! (Aciyla bagirir.)
Hiiiii! Tanri adini ettim diye kalbimi parcalama!
Ama gene ona yalvaracagim. Ah! Lucifer aci bana!
Nerede o kan simdi? Yitip gitti. Bak, Tanri nasil
kolunu uzatmis, kaslarini ofkeyle nasil catmis!
Daglar, tepeler gelin, gelin, yigilin ustume,
Tanri'nin ofkesinden saklayin beni...
Kimildamiyorlar bile! Oyleyse kendimi boylu
boyunca topraga gomeyim. Acil, toprak! Yok...
Beni o da istemiyor, ona da siginamiyorum! Siz,
ey yildizlar, dogusuma egemen olan, etkinizle
yazgima bu olumumu, cehennemi yazan yildizlar;
dumanli bir sis gibi kaldirin beni, su firtinalar
anasi bulutlarin bogrune gizleyin; sonra, o duman
sacan agzinizla kolumu, bacagimi, her yerimi
havalara dagitin da ruhum icin cennete gitmekten
baska bir yol kalmasin!
(Saat on bir bucugu calar.)
Ah, saatin yarisi gecti... Birazdan hepsi gececek.
Tanrim! Ruhuma acimayacaksan, bari, Isa askina,
kaninin beni kurtardigi Isa askina, bitip
tukenmez acilarimin bir sonu olsun! Birak,
Faustus cehennemde bin yil, yuz bin yil kalsin;
ama sonunda esenlige kavussun. Ah! Cehennemlik
ruhlar icin son var midir ki! Faustus, sen nicin
ruhsuz yaratilmadin? Ya da, bu sendeki ruh neden
olumsuz? Pythagoras'in (62) dedigi gibi ruhlar
kalip degistiriyorsa, benim ruhum da cikip gider;
ben de duygusuz bir hayvan olurdum... Su
hayvanlar ne sanslidir! Olduler mi, ruhlari
doganin icinde dagilir, gider. Ama benimki
cehennemde bitmez, sonu gelmez acilar cekecek...
Ilenc olsun beni dunyaya getirenlere, ilenc olsun...
Yok, Faustus, sen kendine ilen, Lucifer'e ilen,
seni cennetin mutlulugundan yoksun kilan Lucifer'e.
(Saat on ikiyi vurur.)
Iste caliyor, caliyor.. Haydi, bedenim, degis de
hava ol! Yoksa Lucifer seni alir, hemen cehenneme
goturur.
(Gok gurler, simsekler cakar.)
Ruhum, bir damla su ol da dokul okyanuslara,
bulunma bir daha!
(Seytanlar girer.)
Tanrim, Tanrim, bana oyle ofkeyle bakma! Yilanlar,
engerekler, birakin biraz soluk alayim. Igrenc
cehennem, acma agzini oyle! Gelme Lucifer, gelme!
Yakacagim butun kitaplarimi! Ah, Mephistophilis!
(Seytanlar Faustus'u alip cikarlar.)
(Koro girer.)
KORO
Dogru bir bicimde buyuyebilecek dal artik kirildi;
bu bilgin adamin icinde Apollon'un bir zamanlar
yeseren o defne dallari da soldu gitti. Faustus
oldu; cehenneme dususune bir bakin; akilli
olanlar onun seytanlarla yogrulmus yazgisindan
ders alsinlar da yasak seylere ancak uzaktan
baksinlar; cunku o seyler o kadar derindir ki,
boyle ileri zekalari Tanri'nin onayladigindan
fazlasini yapmaya surukler.
(Koro cikar.)
Terminat hora diem; terminat auctor opus. (63)
ACIKLAMALAR
1. Kuzey Afrika'da bir gol. Anibal ile Romalilar
arasinda bu golun yakinlarinda bir savas olmus (MO
217) ve Romalilar buyuk bir yenilgiye
ugramislardir. Koro bu sozlerle Marlowe'un
kaybolmus bir tragedyasina gonderme yapmaktadir.
2. Marlowe'un Tambourlaine adli tragedyasindan
soz edilmektedir.
3. Aristo'nun "Organon"unun bir bolumu.
Icinde mantik irdelenmektedir.
4. Iyi tartismak mantigin amacidir.
5. Varlik, yokluk. Parmenides'ten baslayip Platon
ve Aristo'da gelismis olan varlikbilim konusunu
anistiriyor.
6. Calinus, 2. yuzyilda yasamis unlu hekim.
Hekimlik uzerine yazilari vardir.
7. Felsefenin biraktigi yerde hekimlik baslar.
8. Hekimlikte en yuksek iyilik sagliktir.
9. Hellasli unlu hekim. (MO 465....) Hekimligin
kurucusu sayilir.
10. Roma Imparatoru (527-565). Imparatorlugu
zamaninda Roma hukuku yasalar halinde toparlanip
duzenlenmistir.
11. Bir ve ayni sey iki kisiye birakilirsa,
bunlardan biri o seyi, oteki o seyin degerini
alir.
12. Baba oglunu mirastan yoksun birakamaz,
yalnizca...
13. Jeronimus, Kutsal Kitabi Latinceye
cevirmistir.
14. Gunahin ucreti olumdur. (Romalilar: VI-23.)
15. Hic gunahimiz yok dersek kendimizi aldatiriz,
icimizde dogruluk yok demektir.
16. Ne olacaksa olur.
17. Buyuculerin kullandigi buyu araclari.
18. Iki unlu buyucu.
19. Hollanda'nin Ispanyol valisi.
20. 1584-1585'te Anvers ayaklananlarca
kusatilmisti ve Ispanyollarin Schledt irmagi
uzerine kurduklari kopruyu yikmak icin bir yanar
gemi surulmustu.
21. Orpheus'un oglu sanilan bir ozan.
22. Unlu bir buyucu.
23. Thebai Krali'nin oglu Phriksus'a uvey annnesi
kotu davraniyor; kiz kardesiyle birlikte altin
postlu bir koca binerek ucuyorlar ve Kolkhis'e (Batum
yakinlarinda) siginiyorlar. Phriksus kocu Mars'a
sunuyor, fakat sonradan olduruluyor. Argonotlar
adiyla anilan bir takim Hellasli kahramanlar,
Phriksus'un ocunu almak icin Kolkhis'e savasa
gidiyor ve altin postu geri getiriyorlar. Marlowe
burada Ispanyollarin Amerika'dan getirdikleri
zenginliklere gondermede bulunuyor.
24. Roger Bacon, 13. yuzyilda yasamis bir Ingiliz
bilgini. Sonradan buyuculukte buyuk bir un
kazanmistir.
25. 13. yuzyilda yasamis bir Alman papazi,
ortacagda buyucu olarak taninirdi.
26. Mezmurlarla Incil'in bazi parcalari
buyuculukte kullanilirdi.
27. Dogal bir cisim oldugu icin devinebilir...
28. Soylenceye gore Diana'nin takimyildiza
donusturdugu, guzelligiyle unlu dev avci.
29. Akheron tanrilari bana yardimci olun! Yahova'nin
uclu tanriligi ustun gelsin! Selam size, ates,
hava, su ruhlari! Dogu hukumdari, yanan cehennem
hukumdari Belzebub, Demogorgon, size yalvariyoruz,
iyilik edin, Mephistophilis ciksin gozuksun!
Yahova, cehennem adina, serptigim su kutsal su,
yaptigim su hac ve dualarimiz askina,
cagirdigimiz Mephistophilis ciksin, gozuksun!
Akheron: Cehenemmede bir irmak. Cehennem anlamina
da gelir. Yahova: Tanri'nin Eski Ahit'teki adi.
Belzebub: Seytanlarin baslarindan. Demogorgon:
Seytanlarin en korkuncu.
30. Gercekten senin de kardesin Mephistophilis
gibi buyuk bir gucun var.
31. Hiristiyanlarda Iblis'in adi.
32. Hiristiyanlara gore Tanri'nin uc gorunumu:
baba, ogul, kutsal ruh (Ruh-ul-kuds).
33. Benim comezim.
34. Ayak izlerime basacak gibi.
35. Elizabeth zamaninda Almanya'da cok zengin bir
ticaret kenti.
36. Gel, gel Mephistophilis.
37. Zavallilarin cektikleri acilari baskalari da
cekerse, bu, onlar icin bir avunmadir.
38. Bitti.
39. Insanoglu, kac.
40. Odysseus'un karisi. 20 yil kocasindan ayri
kaldigi halde butun asiklarini geri cevirmistir.
41. Su perisi. Helena'yi kaciran Paris'le
evlenmisti. Paris onu biraktiktan sonra Troia
savaslarinda yaralanmis ve Oinone yaralarini iyi
etmedigi icin olmustur. Oinone yaptigina pisman
olmus, bu aciyla da olmustur.
42. Amphion, caldigi saziyla taslari suruklemis
ve Thebai kentinin surlari bu bicimde kurulmustur.
43. Hem oldugu yerde, hem zaman icinde.
44. Butune gore esit olmayan devinimleri
nedeniyle.
45. Virgilius. Ortacagda inanildigina gore, buyuk
gucuyle gomutunun yaninda Posileppo Tuneli'ni
oymustur.
46. Akheron, Styks, Phlegethon.. Yunan
mitologyasinda cehennemdeki uc irmak.
47. Tanri onu ilenclesin.
48. Tanri ve butun azizler onu ilenclesin; amin.
49. Baharat ve seker katilmis bir tur sarap.
50. Kanitina bak.
51. Burasini Robin pek okuma bilmediginden
uyduruyor.
52. Tanri adina.
53. Gunahlarin gunahi.
54. Bize aci.
55. Av tanricasi Diana, saygisizligi ve kendini
bilmezligi nedeniyle Aktaeon'u geyik bicimine
sokmustu.
56. Elizabeth'in doktorlarindan.
57. Troia (Dardanisus'un kenti).
58. Troia.
59. Zeus'un asiklarindan. Alevler sacan tanriya
yaklasmis ve yanmis.
60. Helenlerin pinarlara verdigi ad. Su perisi de
olabilir. Buradaki anlami belki denizdir. Gokler
egemeni: Gunes ya da Apollon. Burada, Apollon'un
Arethusa'ya olan sevgisi animsatilmak istenmis
olabilir.
61. Yavas kosun, yavas... Ey gece kuheylanlari!
62. Hellasli unlu filozof (MO VI. yuzyil).
63. Saat gunu bitirdi, yazar da yapitini.
Christopher
Marlowe
|