xxx

ÖLÜM ÜZERİNE

İnsanların çoğunun hayatı öylesine sefil, öylesine önemsizdir
ki, öldükleri zaman herhangi bir şey kaybettikleri söylenemez.
Bu çeşit kimselerde, değerli bir nitelik taşıyan biricik yan,
yani insanlığın genel özellikleri ise, onlar ölseler bile,
öteki insanlarda var olmaya devam eder. Devamlılık, bireylerin
değil, insanlığın bir özelliğidir. İnsana sonsuz bir hayat
verilmiş olsaydı, durmadan yaşayacağı için, en sonunda
karakterinin değişmezliği ve sınırlı zekasından ötürü, öyle
bir yeksenaklık duygusuna kapılacak ve öyle tiksinecekti ki,
sonunda hiçliği tercih etmek zorunda kalacaktı. Bireyin ruh
ölümsüzlüğünü istemek, bir yanılgıyı sonsuz olarak tekrarlamayı
istemekle birdir. Çünkü aslında her birey, özel bir yanılgı,
zavallı bir şey ve varolmaması gereken bir varlıktır. Ve
hayatın gerçek amacı, bizi bundan kurtarmaktır. Bunu açıkça
gösteren şey, bir çok insanın, hatta bütün insanların, hayal
ettikleri bir dünyada olsalar bile, mutluluğa ulaşamayacak bir
biçimde yaratılmış olmasıdır. Hayal ettikleri bu dünya,
düşkünlük ve acıdan sıyrılmış olsa, cansıkıntısının avucuna
düşecekler ve can sıkıntısından kaçabildikleri ölçüde de
düşkünlüğe, acılara, sıkıntılara yeniden yöneleceklerdir. Demek
ki, insanı daha iyi bir duruma ulaştırmak için, onu daha iyi
bir dünyanın içine yerleştirmek yetmez; asıl yapılması gereken
iş, onu tepeden tırnağa değiştirmek ve o ana kadar ne ise, artık
öyle olmamasını sağlamaktır.

Bütün hayat etkinliklerinin sona ermesi, bu etkinliği sürdüren
gücün bir yük altında kurtuluşu gibi görünüyor. Ölülerin
yüzlerinde görülen o yumuşak durulmuşluk, belki de bunu dile
getirmektedir.

(...)

Köpeğinize bakın: ne kadar uysal, ne kadar uslu değil mi? Bu
köpek, yeryüzüne gelene kadar, binlerce köpeğin ölüp gitmesi
gerekti. Ama bu binlerce köpeğin ölümü, köpek İdea'sına hiç
dokunmadı bile. Bu İdea, onların ölümleri ile kararmadı.
Köpeğinizin, sanki bugün dünyaya gelmiş gibi canlı ve diri
olması ve hiçbir zaman ölüp gitmeyecek gibi görünmesi bundan
ötürüdür. Onun gözlerinde, varlığında taşıdığı ölümsüz ilke
yani archeus pırıldamaktadır.

Peki binlerce yıl içinde ölüm neyi ortadan kaldırdı? Ölüm köpeği
ortadan kaldırmadı. Çünkü köpek, işte şurada gözlerinizin önünde
ve kılına bile dokunulmamış halde duruyor. Ölümün yokettiği şey,
bilincimizin güçsüzlüğünün, ancak zaman içinde algılayabildiği
biçimi ve gölgesidir onun.

(...)

Hayatın kısa rüyasına karşılık, sınırsız zamanın gecesi ne kadar
uzun!

Arthur Schopenhauer

xxx