KORKAK Zeytin ağaçlarının altında, topraktan Bitiyor bir yara olan bu çiçek. Daha akıllıca bir şey bunu bilmemek Dünyanın kıyısında bayraklarla kükreyen Yiğitlerin günbatımı ateşinden. Korkağın adsız utancı dışında Adı yok bu kan rengi taçyapraklarının. Burada biri öldü, bir kurşun asker gibi değil, Korkunun kurşun çemberlerinden. Her şeyi açıklayan yalın gerçeğin Doğumuydu soluğu tükendiği an: Rıhtımda sancak gemisini gördü, Anasının emeği, sevdiğinin dudağı, Dalgaların ak köpüğü onu alıp buraya, Bu kurşunlara getirdi. Et, kemik, kas ve gözler Kurup soylu yalanlarının kalesini Söz verip aldatarak Onu bu soğuk rüzgara savurdu. Bütün o parlak düşler bir anda Bu donuk süren zaman dönüştü Külrengi zeytinlerin altında. Özüre özür arama burda. Sevgiden öte hiçbir şey Süremez bu yaraya çaresiz merhemini. Şeneltmek için yalnızlığını Ve salıvermek için hayaletini, Hiç değilse bir ömür boyu El ele vermeli acıma ve sevgi. Stephen Spender